9
Yorum
9
Beğeni
5,0
Puan
1176
Okunma

gövdemin tutulduğu poyraz
yıllarımın harman yeri
nizamı bozuk hücrem
yitik ülkem
yaprak dökümünde evler
şehirlere kırmızı kar yağıyor
gökyüzü suskunlukta
toprağın sesi değişti
yitirişlere hiç erinmeden
kan diyor, biraz daha kan
tabutu bol ülkem
anaların bitkin seccadesi
uykusuz yemenisi
sil yüzündeki lekeleri
ağzından dökülen savaş sözcükleri
güzelliğimi yok etti
kendini bir homurtuya kaptırmış
öfkesi kurşun ülkem
kader değil bu
bak senin bir adın var
anaysan analığını bil
yeni doğmuş sımsıcak çocuğunuz hepimiz
ölmeden büyüyelim
kuzu postuna bürünmüş
kurtlardan koru bizi
okyanus ötesine bu tutkunluk niye
bizim saçımızı okşa
ılgız ılgız barış parlamalıyken
korkudan kocaman açıldı gözlerimiz
bu gökyüzü bir gün uyanmak isteyecek
çayır çimen bulutlar ve güneş
sevdalanacak bahara
şafaklar şahlanacak
kuytulardan çıkacak emek ve ekmek
akan dereler çoşkusuyla sarılacak kardeşlik
sevdalar çizilecek avuçlara
yürüyüş temposunda sevişilecek
fikirlere dolacak öbek öbek sevgi
hangi bakışta zulüm varsa ışığa yenilecek
şeytanla oynaşan ülkem
çocuklarını korkutuyorsun
kıyamet mi saklı arkanda
5.0
100% (15)