0
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1922
Okunma

hak
Yar dedik, ata dedik topraga
Vede kuduz konmayacak yemin ettik
Binlerce evladı şehit ettik
Hem hak, hemde hakkı yardan ayıran
Hak bizi serden ayırana
Hakkım Kürt olsun türkülerimi bölene
Odana mavi fincan
Kürt türküleri gözleme
Canım ekmek kuyruklarında
içimde Diyarı bekir
Yağmalıyor Elazığ beni
Dersim türküleri vardır yankılanır bende
içimi ortadan ikiye ayıran
ve hep bana kabahat bulan
çocuklarım kırğınlığım
evlatlarım yakıyor bedenimi
bekareti kardeşliğimin
ana avrat helal ettim
insanlığım
içimin en derinden yandığı yeri
çekip oklava ile bazlama mevsimi
yazdım kaderimi kebab ettim
içtiğitim suyum haram olsun
çocuğum yüzüme tükürsün eğer
birlikte yaşamaktan daha dua ettiysem
Başpınar fidanlığı , Değirmendere Çeşme ,
Tarlada Efendiler . . . Selâm vermeden geçme !. . .
Gölbaşı - Kurupınar , Örenli ’ ye dal da bir ,
Yerime özlem gider , gönül yaramı deşme ! . .
Oradan neşem gider
İsa ’ dan çağlar önce , odun kömürü , potas ,
Kaynaşmış da birlikte , çağrılı olan rüzgâr
Gücüyle kurulmuş hep , demir veren ocaklar ,
Hamurabi ’ den beri , döğülürmüş kılıçları çocuklarımın. . .
Baba ogul bilmêzler henüz
Dargâhi ayran ile açan
Bölge ’ de Romalı ’ dan , kalan o yüzlerce yol ,
Görünce Türkmenler ’ i ; demiş " Buralarda kal ! . . ."
O dönemden bu yana , Yöre Türkler ’ in olmuş ,
Ülkemi karıştırma
kardeş olduğum insanlar
İl ’ de iki yükselti, Büyük ve Küçük Ağrı ,
Türkoğlu ’ na esenlik , düşmana bitmez kağnı ,
Deve çeke çeke insan sürünür
Ayran içe içe
Horasandan Erzuruma
El nasır öpe öpe
Dil telden döküle döküle
Tendürük ve Perili , Durak ve Rüzgâr dağı ,
Kucaklamakta sanki ; Anadolu ’ yu bağrı . . .
Bölge ’ nin derebeyi , Hırçın Tahir geçidi ,
Kışları çok kişiye , beyaz kefen biçildi ,
Sonra İpek , Ahlatlar , Kılıç Gediği , Çilli ,
Adım başı zirvede , demli çaylar içildi . . .
Murat Suyu , Taşlıçay , Fırat ’ ın öz evlâdı ,
O coşkun sularında , nice ana ağladı ,
O geçim çemberinde , sıla - gurbet sevdası ,
Nice gelin zamansız , kara yazma bağladı . . .
Gelince Türkmen evladı benden hak eyledi
Adalet diye dil veren anason rakı
Dökülüyor önümde seyranı sefaletim
Konmak istiyorum diyebildim
Ayranımı helal ediyorum
Bu benim çocuklarımın sevdası
Bulgurumu israf etme
Bir gönül ağrıması memleket
Bir yırtılması hırsın
Eşyanın içerinsinde
Bir gönül yarası memleket
Saçılan her bir daneyi
Dış duvarlarıyla kucaklamak
Akıl değil mizan gerekiyor sırrı nizam el hak
Gidiyor aklımdan haziran
Tezekten terazinin toprak olur kararı
Çocuklarımı düğündüm inadına
Ana avrat daglayacaklar inadına
hesapta eksik yanım
Nasırlarımda
Yapma evladım! dedikçe
Üşüttünde ,yorganın olmaksızın
Bu bizim memleket
Bir kutsal anka kuşudur adet
Umay derler adına çocukları koruyacak
Hemde her kesi arkadaş yaran bilerek
Can
Gözlerin çelimsiz karanlık amelelik asık suratın
Sana senin dağlarından çiçekler topladım
Kaç yaşlarında vazgeçtiğin evladın
içime inmiş munzur
Dostum can ise can
Ölüm kararın ise ölüm olsun kaderim
hak
Yar dedik, ata dedik topraga
Vede kuduz konmayacak yemin ettik
Binlerce evladı şehit ettik
Hem hak, hemde hakkı yardan ayıran
Hak bizi serden ayırana
Hakkım Kürt olsun türkülerimi bölene
Odana mavi fincan
Kürt türküleri gözleme
Canım ekmek kuyruklarında
içimde Diyarı bekir
Yağmalıyor Elazığ beni
Dersim türküleri vardır yankılanır bende
içimi ortadan ikiye ayıran
ve hep bana kabahat bulan
çocuklarım kırğınlığım
evlatlarım yakıyor bedenimi
bekareti kardeşliğimin
ana avrat helal ettim
insanlığım
içimin en derinden yandığı yeri
çekip oklava ile bazlama mevsimi
yazdım kaderimi kebab ettim
içtiğitim suyum haram olsun
çocuğum yüzüme tükürsün eğer
birlikte yaşamaktan daha dua ettiysem
Başpınar fidanlığı , Değirmendere Çeşme ,
Tarlada Efendiler . . . Selâm vermeden geçme !. . .
Gölbaşı - Kurupınar , Örenli ’ ye dal da bir ,
Yerime özlem gider , gönül yaramı deşme ! . .
Oradan neşem gider
İsa ’ dan çağlar önce , odun kömürü , potas ,
Kaynaşmış da birlikte , çağrılı olan rüzgâr
Gücüyle kurulmuş hep , demir veren ocaklar ,
Hamurabi ’ den beri , döğülürmüş kılıçları çocuklarımın. . .
Baba ogul bilmêzler henüz
Dargâhi ayran ile açan
Bölge ’ de Romalı ’ dan , kalan o yüzlerce yol ,
Görünce Türkmenler ’ i ; demiş " Buralarda kal ! . . ."
O dönemden bu yana , Yöre Türkler ’ in olmuş ,
Ülkemi karıştırma
kardeş olduğum insanlar
İl ’ de iki yükselti, Büyük ve Küçük Ağrı ,
Türkoğlu ’ na esenlik , düşmana bitmez kağnı ,
Deve çeke çeke insan sürünür
Ayran içe içe
Horasandan Erzuruma
El nasır öpe öpe
Dil telden döküle döküle
Tendürük ve Perili , Durak ve Rüzgâr dağı ,
Kucaklamakta sanki ; Anadolu ’ yu bağrı . . .
Bölge ’ nin derebeyi , Hırçın Tahir geçidi ,
Kışları çok kişiye , beyaz kefen biçildi ,
Sonra İpek , Ahlatlar , Kılıç Gediği , Çilli ,
Adım başı zirvede , demli çaylar içildi . . .
Murat Suyu , Taşlıçay , Fırat ’ ın öz evlâdı ,
O coşkun sularında , nice ana ağladı ,
O geçim çemberinde , sıla - gurbet sevdası ,
Nice gelin zamansız , kara yazma bağladı . . .
Gelince Türkmen evladı benden hak eyledi
Adalet diye dil veren anason rakı
Dökülüyor önümde seyranı sefaletim
Konmak istiyorum diyebildim
Ayranımı helal ediyorum
Bu benim çocuklarımın sevdası
Bulgurumu israf etme
Bir gönül ağrıması memleket
Bir yırtılması hırsın
Eşyanın içerinsinde
Bir gönül yarası memleket
Saçılan her bir daneyi
Dış duvarlarıyla kucaklamak
Akıl değil mizan gerekiyor sırrı nizam el hak
Gidiyor aklımdan haziran
Tezekten terazinin toprak olur kararı
Çocuklarımı düğündüm inadına
Ana avrat daglayacaklar inadına
hesapta eksik yanım
Nasırlarımda
Yapma evladım! dedikçe
Üşüttünde ,yorganın olmaksızın
Bu bizim memleket
Bir kutsal anka kuşudur adet
Umay derler adına çocukları koruyacak
Hemde her kesi arkadaş yaran bilerek
Can
Gözlerin çelimsiz karanlık amelelik asık suratın
Sana senin dağlarından çiçekler topladım
Kaç yaşlarında vazgeçtiğin evladın
içime inmiş munzur
Dostum can ise can
Ölüm kararın ise ölüm olsun kaderim
hak
Yar dedik, ata dedik topraga
Vede kuduz konmayacak yemin ettik
Binlerce evladı şehit ettik
Hem hak, hemde hakkı yardan ayıran
Hak bizi serden ayırana
Hakkım Kürt olsun türkülerimi bölene
Odana mavi fincan
Kürt türküleri gözleme
Canım ekmek kuyruklarında
içimde Diyarı bekir
Yağmalıyor Elazığ beni
Dersim türküleri vardır yankılanır bende
içimi ortadan ikiye ayıran
ve hep bana kabahat bulan
çocuklarım kırğınlığım
evlatlarım yakıyor bedenimi
bekareti kardeşliğimin
ana avrat helal ettim
insanlığım
içimin en derinden yandığı yeri
çekip oklava ile bazlama mevsimi
yazdım kaderimi kebab ettim
içtiğitim suyum haram olsun
çocuğum yüzüme tükürsün eğer
birlikte yaşamaktan daha dua ettiysem
Başpınar fidanlığı , Değirmendere Çeşme ,
Tarlada Efendiler . . . Selâm vermeden geçme !. . .
Gölbaşı - Kurupınar , Örenli ’ ye dal da bir ,
Yerime özlem gider , gönül yaramı deşme ! . .
Oradan neşem gider
İsa ’ dan çağlar önce , odun kömürü , potas ,
Kaynaşmış da birlikte , çağrılı olan rüzgâr
Gücüyle kurulmuş hep , demir veren ocaklar ,
Hamurabi ’ den beri , döğülürmüş kılıçları çocuklarımın. . .
Baba ogul bilmêzler henüz
Dargâhi ayran ile açan
Bölge ’ de Romalı ’ dan , kalan o yüzlerce yol ,
Görünce Türkmenler ’ i ; demiş " Buralarda kal ! . . ."
O dönemden bu yana , Yöre Türkler ’ in olmuş ,
Ülkemi karıştırma
kardeş olduğum insanlar
İl ’ de iki yükselti, Büyük ve Küçük Ağrı ,
Türkoğlu ’ na esenlik , düşmana bitmez kağnı ,
Deve çeke çeke insan sürünür
Ayran içe içe
Horasandan Erzuruma
El nasır öpe öpe
Dil telden döküle döküle
Tendürük ve Perili , Durak ve Rüzgâr dağı ,
Kucaklamakta sanki ; Anadolu ’ yu bağrı . . .
Bölge ’ nin derebeyi , Hırçın Tahir geçidi ,
Kışları çok kişiye , beyaz kefen biçildi ,
Sonra İpek , Ahlatlar , Kılıç Gediği , Çilli ,
Adım başı zirvede , demli çaylar içildi . . .
Murat Suyu , Taşlıçay , Fırat ’ ın öz evlâdı ,
O coşkun sularında , nice ana ağladı ,
O geçim çemberinde , sıla - gurbet sevdası ,
Nice gelin zamansız , kara yazma bağladı . . .
Gelince Türkmen evladı benden hak eyledi
Adalet diye dil veren anason rakı
Dökülüyor önümde seyranı sefaletim
Konmak istiyorum diyebildim
Ayranımı helal ediyorum
Bu benim çocuklarımın sevdası
Bulgurumu israf etme
Bir gönül ağrıması memleket
Bir yırtılması hırsın
Eşyanın içerinsinde
Bir gönül yarası memleket
Saçılan her bir daneyi
Dış duvarlarıyla kucaklamak
Akıl değil mizan gerekiyor sırrı nizam el hak
Gidiyor aklımdan haziran
Tezekten terazinin toprak olur kararı
Çocuklarımı düğündüm inadına
Ana avrat daglayacaklar inadına
hesapta eksik yanım
Nasırlarımda
Yapma evladım! dedikçe
Üşüttünde ,yorganın olmaksızın
Bu bizim memleket
Bir kutsal anka kuşudur adet
Umay derler adına çocukları koruyacak
Hemde her kesi arkadaş yaran bilerek
Can
Gözlerin çelimsiz karanlık amelelik asık suratın
Sana senin dağlarından çiçekler topladım
Kaç yaşlarında vazgeçtiğin evladın
içime inmiş munzur
Dostum can ise can
Ölüm kararın ise ölüm olsun kaderim
5.0
100% (1)