0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1707
Okunma

Toprak ana diyenin hakkıdır
Çiçek diyenin hakkıdır
Kelebek çocuklarımın hakkıdır
Zerdüst dedi “ susun”!!!
Savas konussun
Bir bilsen susmayı bilmez çocuklarım
Bazlamaya ana avrat dalarlar
Aksam erken erken
Sabah mahmur gözlüdür
ilkokulda sınıfta kalır çocuklarım
migde bulandıracak kadar gerçekçi çocuklarıma savas helal olsun..
ulu yıldız ! kendilerine ışık saçtıgın çocuklarım
saadetin nerde kaldı
sussaydın
saadetin nerde kalırdı
kelebegi öldürmeseydin
arzulanan değil arzulamanın kendisine aşık çocuklarım
babasının gizlediği oğlunda
sinirli evlatlarım benim
zayıflar bizi kendi gücümüzden utanmaya zorladıkları için kazanırlar
sonuna kadar deli
utanmaz benim çocuklarım
yaşamın taşkın, ahlak dışı ile varoluşan dekadan,
umarsız bulantısı arasında sıkışıp kalmış
her tümcenin arkasında mantıksal çıkarımlar değil kendi yaşamı olan
simdi hafifim, simdi ucuyorum,
simdi kendimi tosunum evladim gibi görüyorum,
simdi bir tanrı dansedip geçiyor içimden..
yükseldikce uçma bilmeyenlere daha küçük görünen tanrıları
insan senin kaybettigini kaybetse bir yerlerde duramaz bir daha
azdıklarında dayanılmaz bir kan kokusu
kusar çocuklarım
dilencileri yok etmek gerek,
çünkü insan onlara verince de pişman oluyor, vermeyince de
kölenin zayifligi,özgür bir seçimden kaynaklanmıs gibidir, kadın.
onlara beklemesini bilen erdem ögütlenir
yaşam, yüksek anlamlılık yüklü endemdir tek anlardan ve bu anların olsa olsa gölge görüntülerinin çevremizde gezindiği sayısız anlardan oluşur.
sevgi bahar her güzel ezgi dağlar ay deniz her güzel herşey ancak tek bir kez tam yürekten dilegelir:
bir biçimde, söze tam olarak hiç gelebilirse.
çünkü bir çok insan bu anları hiç yaşamaz; onlar gerçek yaşam senfonisinin araları ve duruşlarıdır
ölü her insanın içinde, oynamak isteyen bir çocuk vardır
"en insani davranış, bir insanın utanılacak duruma düşmesini önlemektir
çam fıstık agacı ve simsek
bekliyorum, neyi bekliyorumki, neye acıktım?
bulutların tahtı cok yakın diyorum
etimi yiyorsun devlet
helal olsun insanligin
aç gezdiklerime say
ömür arpa boyu
çocuklarimi öldürdügüme
gidip eteginden öpemediklerime say
silahin alni olsun adin
ak sütü emenlerinden
inciden gerdanin olsun
cokları pek geç, bazıları erken ölürler,
tabii vaktinde yaşamayanlar nasıl vaktinde ölebilir?
keşke hiç doğmasaydı.
lüzumsuzlara bu öğüdü veririm.
fakat lüzumsuzlar bile ölümlerini mühimserler.
en boş ceviz bile kırılmak ister.
herkes ölüsünü mühimsiyor.
ölüm henüz bir bayram sayılmıyor.
insanlar daha en güzel bayramlarını nasıl kutlayacaklarını öğrenmediler.
"kendi alevlerinizde yanmaya hazır olmalısınız. önce kül olmadan kendinizi nasıl yenileyebilirsiniz?
hepimiz bazen birileriyle o kadar yakınlaşırız ki dostluğumuzu ya da kardeşliğimizi hiçbir şey engellemiyormuş gibi görünür, bizi ayıran küçücük bir köprü vardır, hepsi o kadar.
ama tam sen bu köprüye adım atacakken sana şu soruyu sorsam : "bu köprüyü geçip bana gelir misin?" işte o anda artık bunu istemeyiverirsin, sorumu tekrarlasam öylece suskun kalırsın.
o andan itibaren aramıza dağlar ve azgın nehirler girer, bizi ayıran ve birbirimize yabancılaştıran duvarlar bitiverir önümüzde ve bir araya gelmek istesek de artık yapamayız.
ama o küçücük köprüyü düşündügünde sözcüklere sıgmayacak kadar büyüyüverir gözünde; yutkunur ve şaşar kalırsın...
karsi tarafta düsman
bu yanda masada hesap fukarası çocuklarım
savasırlar bu yüzden
bir hesap yüzünden ki
hesap onları asar
ben Tanrıyım artık
savasın evlatlarım!!!