7
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1516
Okunma
gecenin seyyahı söndürdü mumu ve sustu…
gece kesif karanlığında
adeti olduğu üzre
sus-pus’tu.
sis/ pus içinde ati
sırıtırken tozlu aynaların sırlı yüzlerinde,
bir dopdolu bulut, bir bunaltı
seyyahın gözlerinde…
söyle,
ömrün vahalarında
at üstünde
kaç bahar , kaç yaz geçti seyyah ?
kaç kırılış , kaç dökülüştür vuslatın diyeti?
tütsülenmiş umutların şevkiyle
gecede yürüyen
ayaz yalnızlığıyla kelimelerin / tümör büyüten / bir kadınsın yalnızca
çölde…
leyla…
aynalar…aynalarda sırlı bir ati…
aynalarda çınlayan, çöl kumunda izler bırakıp yürüyen
leyla’nın nasırlı hasreti …
ve çöl acımasızdır
ve çöl ,yağmursuz…kirpiklerinde toz bulutu leyla’nın…
Leyla yağmur yüklü bir vaveyla , gecenin içinde…
Allah u ekber ! Allah u ekber!
ansızın bir haykırış
bin zahmet söküldü ipliği sabahın
ansızın bir şimşek…bir aydınlanış…
başladı rahmet gözlerinden
bir nehir kadar süreğen . bereketli bir akış…
dağılıyordu
yağamayan söz bulutlarından bir merhamet tecellisi evrene
kalemi ve kelamı ve seyyahı
sabaha katıp
leyla dökülüyordu damla damla
susamış çölün kalbine
tıp tıp tıp tıp…
glccbrn