6
Yorum
2
Beğeni
0,0
Puan
2619
Okunma

(...............başaklar başını eğdiğinde an adımı
harman yerlerine ağustos sarışınlığı döküldüğünde
yorgun argın köy meydanlarının ,
erken büyümüş çocuğu nasıl severse çerden çöpten oyuncağını ,
sen de öyle sev beni……………………)
şimdi köy yolları ıssız
türküler perişan
ellerinde makaslar
kader biçip diktiler üstümüze ey yar
delik deşik fotoğraflar , küllü hatıralar
bundan gayrı bize kalan
cannn…
aşk bir gül talanıymış , aşk bir dünya yalanı
parmak uçlarımda ölüm sızısı,
başımda duman
çok uzak bir şehirden kuşlar dönüyor
trenler çıkıyor yola
gözlerimde damlayan isyan
haykırıyor yürek ta arşa dek
bu icazet ehil değil, bu hak değil, reva değil
can... senin derdine derman/ benim katlime ferman/ el aman
bir gül’düm kavruldum, yandım susuzluktan
yürek dayanmaz bu bitişlere
gönül bir İstanbul
gönül
yeniçeri çizmesinde çiğnenen gülistan …
(var şimdi git/
bir köy meydanına as beni
üşümüş sonbaharların kuytu ağaçlarına
ki rüzgarı bol bir türkü yoldaş olsun yanıma/
elsiz ayaksız bir köy çocuğunun ağzından….)
gıls sıbran