hayal sınırlarını zorlayan düş peşinde benliğim
kundağına sığmayan bebe gibi her yanım dışarıda,
üstümü örtecek beni saracak bir anne şefkati yok.
kısa sunumlar içinde gördüğüm rüyalar
çöreklenmiş şu sol yanıma
kimin umurunda sanki ben ağlamışım
yağmur birikintisinde mazimin paçalarını kıvırmışım

hele ıslanmamak elde mi ki?
fırtınanın ortasında ve gecenin kudurgan teninde
kurdeşen sarmış kabuk bağlamayı unutmuş
yürek çıbanı ayrılık vururken

kalabalığın bağırana biran önce yaslanmalıyım.
yoksa bu koca göbekli yalnızlık yutacak beni
doymuyor arkadaş doymuyor anladım
çok zamanı ömrümden savurmadan
bekleyişimin bakışına bakış adamalıyım
düş adağı uykuyu da.

çilemin eleğini astım küflü duvarlara
arkama bakmaktan korkmuyorum.
düşerse incinecek bir bedelim yok şimdilik.

bir var ki!
öfkem kendime
suskunluğumda çürük sandalları batıyor birer birer
hırçın denizinin sulu gözlerinden
ben bence güvenli bir limana demir atmışım
karanın çarpık dokunuşunda
adına günü birlik aşk denmiş
aşk isimsiz ortalıkta fink atmamlı.


Nefes alması bile bedel iğnesinde geçer. Nakış nakış işlene bilsin aşkım ....................her şeye rağmen......

tabol şair ve ressam Nuri can.....emeğine saglık teşekür ederim kendisine