2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1687
Okunma

iki gün önce sehit olan kardesim,
jandarma astsubay, çakir mustafa
kardesime ithaf olunur
fotograf onun!!!!
şimdi bir elimde su bir elimde bardak
Aktarmak kolay değilki seni
Hep « i » ler yanlış yazılır ismimin, arkasına aslında
« L » ler bilekler gibi bükülüp yazılırlar
Yada « a » lar yanlızca kazılır
Aslında biliyorum
Sigara tüttürmek değil hayat
Yada « I »ların üzerine nokta koymak
Yada « i » ları yanlızda yazabilmekte gizli belki
Yada yanlızlığı kulpu varmış gibi tutmaya çalışmak mezarda
Sevmek değil her şey
Bazen nefret etmekte güzel
Yanlızca noktalar zor
Ülkem yoluma dolaşanım
Kadehimde nefesimdemisin
içinde yerin ağırlığı varsa
Önünden korkmamalısın
Zaten sürüngen misali insan
Ayaklarından yere bağlı
Uçmak estetikte, sanatta, sende gizli
Yaşamak zor değil kör olana
Ağladığı kadar güler insan
Üzülme!
Bir pisligin içine doğdun
Terkettin ayrılığı
Çok yaşamak değilki hayat
Anlıyorum aslında savaşı
Ölmekte öldürmekte aynı sey
Kendi canından sayıyorsan her seyi
Çok kızmak değil hayat
Küfür edebilmekte gizli
Edeplice susmak gibi
Sıkıştırmak değil koltuğuna ekmegi
Tarlada terlemek
Veya sabah sabah
Aksama kadar sevişmek
Paylaşmak daha güzel manğaldaki tozu
Rakı olmasaydı mesela
Balıklar yas tutardı
içinde kağıttır vatan
Yada dışındaki ruh hali
Yada sen olmasaydın
Bizde yok sayılırdık
Bu tuhaf akşamları kim çizdi böyle
Bir orman hayat ki
Çalı toplamaya gidiyorum hep
Yada ağaçlardan düşmekteyim
Dalından koparmak daha güzelmi kirazı
Aslında acımalı tenin
Kendini yakan mum gibi ışıtmak her yanı
taşı sıkmak gibi, güneş gibi mesela
Damarlarında hissetmek hayatı
Beynin hisseder ama acımaz
Ellerin yanmalı her merhabada
Yada yanlızlık deyip sarılmak hayata
Çünkü o terketmez seni
Yanlız kalmaktan korkmazsan eğer
Seçmeye hakkın olur
Yaşamak bir mucize ucundan kıyısından
öldürmeden içindeki muzip çocuğu
üç yüz altmiş beş elle sarılmak hayata
yetmiş iki buçuk kulvarda yaşamak
alışmadan her kese
için yanmalı aslında
kulaklarından ateşler yastığını ısıtmalı
bir “olmak” tarlasıdır hayat
kerten keleden kuslara
vuslatı kaderinden uzaktır
böceklerin başını döndürür
uzun yürüyüşleri
oysa
horasandan erzuruma
deve çeke
ayran içe içe
ayaklarımızdaki nasırlar fakirliğimizden değil
bir göçle başladık sevmeye
ana rahminden hayata
ölmekte yaşamakta gizli
üzülme üzülüyorsun diye
yanlızlığım diye sarıl hayata
yoktan gelmiyoruz
beşikte beleneniz
mezarda çoktur yanımız
ölüp ölüp dirileniz
patates dilenilirmi
annem dilenmiş işte
yokluktan değil
satmamış namusunu
birde kürt meselesi var değilmi?
Varlığın yurt olmazdı ben olmasaydım
Satıyorsun, zehirliyorsun
Bombalıyorsun
Sonra sen özgürlükçü oluyorsun
Türküm demek ırkçılık
Kürt’üm demek kardeşlik eşitlik
Hak aramak oluyor
Eşkiye oluyorsun
Ölüm olup yağıyorsun
Senin gibi düşünmeyen ırkçıdır diyorsun
AKP
Aciz kitapsiz parti
BDP
Benide de pohpohluyorlar
Eşkiye Yônetiyor beni
“x,q,w” yok dimi
O zaman vuralım çocukları
şiddetli rüzgarlar mum alevlerini söndürür
büyük yangınları, büsbütün körüklediği gibi
sen küçük sevgileri yok ediyorsun
köklü bağlılıkları büsbütün yeşertiğin gibi
insanlar vardır, bir süre ağızlarda dolaşan türkülere benzerler.
Sabah ezanında doğarlar akşama ölürler
vatan aşkı hayalet görmekle aynı şeydir: herkes sözünü eder ama kendisini gören çok azdır.
insanın zihnindeki arızalar ve hatalar, bedendeki yaralar gibidir
o yaraları iyileştirmek için ne yapılırsa yapılsın, mutlaka bi yara izi kalır
5.0
100% (2)