2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1646
Okunma

Söz meclisten dışarı
Göçebeyiz
Her kıç ayrımına
ikişer üçer düşenleriz
altaylar yurdumuz!
Söküp çörtüğü ormandan
Papazın çayırına dikenlerdeniz
Baştan sona oğlana kıza kızarmış
Bu anadolu benim
Gözyaşlarını ayırmadan
Çocuğum kızım tosunum
Aynı dereden su içerken kurşun yiyen
Ermeni, Kürt diye ayırmadan
Soframda
Fukaralığımı paylaştığım
Yetmezse borç verip
Kürtlere devlet kursun diye dağlara gönderdim
Kurulsun ortaya divan
ölüm zor olmazdı sen olmasaydın,
Orta asyadan gelir ırkım
Ne sağdayım nede solda çekilir kahrım
Sen de özbeg ben deyim ozan
Başlarken ayrılık vakti
gökkubeye sığmayan göçümü
Her duvara kanla kazıdım ben
Sen de uyuyorum beşbin yıldır
Ben deyim kanımla doyuruyordum kuşları
Kerpiç boyu kesat ekin
Dünyanın üzerine göç kurdum
Üstümden uzadı çatı
Altta yer delindi
Yanında çocukluğun
Yetsin artık cehaletin!
İnce damarlarımla başlar dev yontular
boşluğum sıcaklık sonsuza
her kıvrılışı sesimin
bir gezegenim
Başımı alır çıkarım
ozanım
coşarım
bulutlar tozar
ne gök kalır nede yer
Ozanım
önüne ardına duvarlarınızın
ağaçlar çınarlar dikerim
delik deşik ederim karanlığınızı
ölüm yağdırırsın üzerime
ölürüm bosnalarda
kosovalarda
ölür ölür dirilirim
ozanım
Yıkık tapınaklarda hapis içim
Eski, sağır bir sızıyla balkıyan, incedenim
Bir baldıran gibiydim önceden
ışıdı mı ala bir tan
Ben ozanım kalkar debelleşirim
Kaç gardaştan kurşun yesem
Göveririm külümden, yenileşirim
Sofrada ekmek ne ise göğüste o duygu
kavgadaki yerimi unutmayın.
Tanrılar karşısında, doğa doğrultusunda
Ben ozanım
sabah ateşlerimi sonsuz yakacak odun
Toprakta kemiklerim.
Sende şahidim olacaksın
Ben tokken aç yatıyorsan eğer
Al bahar, yeşil yaprak
Titrerim ak yellerle dorukta kavak kavak.
Ben ozanım
Açlığın kan çizgisinde, ve bir taş dilsizliğinde
Değişir kılıcım ellerinde toprak olurum
Suskunluğun kızıl öfkesiyle
Kınında bekleyen soğuk bir bıçak.
Kısa çöpün uzun çöple kavgası benim
Ama şimdi dönemeçte, yargıda.
Ben ozanım
Sizin yalnız kolunuz, bacağınız
Oysa benim yüreğim
Hep sargıda.
5.0
100% (1)