16
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
969
Okunma
ihtişamı, dört başı mamur
önden çekişli
dinlemez taş toprak, yarar geçer
soluğu zemheriyi vururdu
geceyi tuttu güne kattı da aldı
üstünde alın teri vardı
zamanla yaşlandı önden çekişi
yenisini taktıramadı
hüzün, çığ olup aktı üzerine
yaralı bir ceylâna bakar gibi
baktı yüzüne
bıraksa ömrünün vebâli olurdu
titredi mücrim gibi, baktı da istikbâline
alışmıştı, çok zor gelecekti ona
üstelik mart soğuğu
bahara erişmek zordu
bir şeyler yapmalıydı tükenmeden soluğu
tarttı düşüncelerini enine boyuna
eski de olsa
az buçuk para verebilirlerdi ona
kıydı, götürüp sattı ferrarisini
yapacak tek şey buydu
üç çocuk, bir eş ve bir anadan sorumluydu
yaşlı kavak ağacının dallarından
kesti vurdu ensesine
bağlayıp kara sabanına
yola koyuldu bilge
artık içi rahattı…
Hâdiye Kaptan
c) Bu şiirin her türlü telif hakkı şairin kendisine ve / veya temsilcilerine aittir
titrerim mücrim gibi baktıkça istikbâlime(Kemâni Serkis efendi)