2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1570
Okunma

Zahiri Bir İçebakış Denemesi
İşte pür kelime bir işlem
Hayat tatlı bir rayihadır
Tat acıyı o zaman dendiğinde bile
Kelimeleşir yüzde ifade dilde ses
Avuca saklı olan ne varsa
Manzara belli
Bir mirasyedi kadar hoyrat
Dağların arkası hala çok ketum
Ve bambaşka değil aslı olanın sadakati
Sırra kadem basmadı hala hakikat
Ben sınanmış bir sevgili değildim henüz
İbrete ihtiyaç duyduğumda
İbretle bakmayı bilmiyordum
Bilmiyordum bilmenin gereklerini
Sevgili ilan edilmezden önce
Şimdi bir yerlerde bir mecnun
Bir Leyla sayıklamışken
Seveyim dedim kararımca
Sağımda bir çocuk tökezledi
Soluma bakmadım bu yüzden
Önümü görmedimse sebep bu
Değil ey sevgili senden sana gelişime yol
Ben hala bir bayrakla ayakta duran direğim
Manzara küçüldü
Cebime sığan mutluluklardan bile
Çok değil bu yarın
Durduğun da bir yalnızlık
Kim kiminle eşleşti diye bakacaksa
Kalabalık dağılsın benden
Gördüğüm bu yanılgı
Ve iç içe dolup boşalan rüya
Namluya verilsin artık
Dağ soluklu bir sebepken
Üzerime eğilen bu yokuşu
Sökebilirdim kelimelerimden
Ama nicedir uygun değilim mutluluğa
Aslında ertelesem doğacak bir güneşi
Durup yeniden seveceğim birilerini
Haydi giyin dendiğinde
Suyu içtim havayı soludum ilkin
Ve toprağa değen yerlerimle
Umutlandım bir kere
Yok ama bir ustalık durum
Çevresi karartılmış bir ışık değil mi hayatlarımız
Ve her şey ne yazık ki ele avuca gelmeyen bir heves
Yok işte bir ustalık durum
Manidar buldum yine de
Ekmeğin hakkı için içimde biriken yalnızlığı
Size sormuyorum ey kalabalıklar
Suç;her zaman bir birliktelikten doğuyor
Ve ona doğduğunda masum diyoruz
El bebek gül bebek seviyoruz
Yarın daha büyük bir suç olma ihtimallerini
Göze alarak hepten
5.0
100% (4)