4
Yorum
5
Beğeni
0,0
Puan
2429
Okunma

nöbetlere gelesi
sevdâsından ölesi ben
beterin beteri sıtmalı maraz
alaca gökyüzünde garaz
güneş ölmeye yatmış saçlarımda
alnımda kış eskisi keskin bir ayaz
diyesi yok ay battığını
can yandığını
bulut bulut toplamış kahrını
gün dulu akşam
küskün biraz
kara çalıda çakır diken
dikende naz
öyle aşikâr ki delik deşik avâreliğim
acır da
batmaya kıyamaz
hoş
dağlasa ne gam
kessen kanım akmaz
duyuldu mu
ahret bohçamı devşirdiğim
ne bu hüsn-ü kabul göçmeden önce
ne bu ikramlar
sevdâlarda bu niyaz
kim yolladı bu sararmış fotoğrafları
eteğime topladığım böğürtlenli temmuz ikindilerini
dudaklarımın vişne çürüğünü
gülümsermişim de meğer bir vakitler
kulaklarımda masum ve mahçup
iki sap kiraz
kıramadım buzunu ağustos yoksunu bahtımın
gemici düğümlerimi çözemedim serenimden
ne işti bilemedim
aç kapıyı bezirgân başı
ben geldim
dayandım otağına
yüz sürdüm toprağına
ateşlere gelesi
hasretinden ölesi ben
beterin beteri sıtmalı maraz...
ceyda görk