8
Yorum
3
Beğeni
0,0
Puan
1527
Okunma

Gerçek yaşamın gölgesine sızmıştı adımları savaşın
Ve kanıyordu teninde yakarışlar...
Tüm rüyalar griye çalarken
Çocuk bedeni cansız düşmüştü
Sol elinde kana bulanmış sapan
Ceplerinde umuttan taşlar
Sağ eli ay dönencesinde!!!!
Münzevi bir sözcüktü kardeşlik
Atıl mânâsız...
Aylak postallar bastırıyordu çocukların sesini!
Kulaktan kulağa fısıldanan çıkar çekişmelerinin
Son sahnesiydi kenti katrana boğan
Bombalar serseri çığırışımlar yayadursun
Küfrün sâlâsı Kudüs’ten verilmişti
–ki suflörü okyanus ötesi ...
Yıldız dolu sancağı Ebrehe’nin arlanmaz çocukları...
Denk yapılmıştı kurşunlar kilitli meclislerde
Ay ölüm burcuna düşerken ikindi vakitlerinde
Alnında kanayan kaderle sönecek gözbebekleri
Berceste dünleri olmayan sabilerin
Ürperişlerin omzunda vicdan ağıtlandıkça
Hayıflanacağım defaatle...
Devrin yetim çığlıklarını karalıyordu
Yeşil kâğıtlar
Belagatle zerk ededursun kipa’lı söylemlerini
Baykuş sesleri ağlama duvarına çarpıyordu
Karasularda seyir evrakları tamamlanmadan
Senaryo yeniden yola koyuluyordu...
Ve sapan tutmayı öğreniyordu yeni yetme bebeler...
Unutuluyordu dudağı siccip
Alnı kehribar kuşlar...
Unutuluyordu vaka-ı fil
Hangi sözcüğe yaslasam sırtımı
Bir mırıltı duyuyordum
Vicdan odalarından ıslıkla sızan...
/Sözcüklerden zeytin dalı yapabilir miydi insan ,
Ya da tüm insanlığı kardeş bilmek formül müydü sahiden?/
Mutedil şımardıkça çocukların cesedi
Bu asırlık kederin çıkmazında
Hücremde örs vuracağım biçare yüreğime...
Beli iki büklüm çaresizliğin dudaklarından
Ebabil taşları salınadursun
Ellerinden aydınlık çalınmış çocukların
Ertelenen yetim umutlarının nabzını tutuyorum
Masum bakan her düşün söndükçe şahdamarı
Zindandan zindana düşüyorum...
Biliyorum ki artık
Göğsünde şehadet taşıyor yeni doğan Filistinli çocuklar...
Üzülmeyi öğrenmeden
Ölüme kafa tutuyordu kuş sapanlı çocuklar
Yazgılarının zifti alınlarında kudurdukça
Yarını yok sayıyorlardı
Güneş hep batıktı nasılsa
Nasılsa kimseler duymuyordu
Nasılsa intiharı kuşanmış ecdadına fedai canandı onlar
Üç maymunu oynamak muştu iken cihana
İntizar nafileydi devrin aymazlarına...
_Münzevi çığlıkları sükûta adanmış
Filistin’de özgürlük kana susamıştı_
Ve yarını yok sayacaktı hep
Ay ışığı gözleri kan revan
Elleri sapan ,cepleri siccip dolu çocuklar...