2
Yorum
0
Beğeni
4,5
Puan
1764
Okunma

Deniz kızı var içimde
Med cezir gibi
su boyunca
inciten geceyi
yada korkmuş bir güvercini
sahile yerleştidiğinde
Bedeni yorgun yabani
Deniz çizerdi içime
Bir resmi
Karada arıyor sular
ayak seslerini
Ve şileplerin burunları havada
Atlantis için
Bir anda hayat deniz olduğunda
Tuzlu
güneş doğana kadar
Arzu nefese dair
Aşk yediğimiz bir ziyafet
Anlamak için
elininizi uzatmanız lazım
çünkü deniz yola dair
Elimi tut bak güneşe sıfır
Hep misafir yüzüyle ağlamaya alışır
Çocukluk bahçesi sesin
resimlerde mevcut ayna
biraktığın izlerde ruhun
yada nefesini kanattığın yüzler
yorulduğunda ayrılık deniz
sesin çocukluk bahçesinde
Isık vaktinde sermayeden yiyen
Çınardan atlamak gerekiyordu
Kedi gibi yumuyordum gözlerimi
Merak ederdim sessizliği
Düşerken yerde bilyenin çıkardığı sesi
Karnım acıkınca yemek yemiyordum
Yalandan orucum hani
yada namaz kılıyormuş gibi yapardım
Oysa bilmezdim dua
Niçin dua edilirdi ki
Bektaşi gibi kaderine razı
Oysa hiç ezbere türkü bilmezdim
Zahirdeki görünendi batın
yada koşması gibi doru atın
Ölümüne nereye kime
Korkmak neki ?
bir gün bir yılan girdi avluya
Agzında bir kurbağa
Beklesen yutacak
Öldürsen adın katil hemde duble
Kalbin gözlerini örtüyor sonra
taş düşüyor yerinden
kan ağır yerinde sevgi
abartıyorsun kurbağayı
hep güneşe uçmuyor tenler
kumların altında saklı mezar
Şımartılan sızılar
tenini yakmayı seçen
seyreyle zamanı
aynadan geçen vakitleri
Küçük bir çocuk olan yüzün
annesinin eşiklerine kapalı
Kırgın düşlerde saklanan
büyüyor sonra ayna
Ne zaman aynaya baksam,
aklımda belli belirsiz bir masal
ve trende bir çocuk
geçip giden aynalarda yasamaya alışık
Akşam oluyor birden
sonla devriliyor yüzüne ışık
5.0
50% (1)
4.0
50% (1)