5
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
1854
Okunma

solmuş eski yosmaların altında sandalyeler,
Solgun, boyalı kaşları ve gözleri ölümcül sevimli
duymaz ağır kulaklarını
aşağı bir taş ve metal düser
tutku,
Yeşil halı etrafında dudaksız ağızları
Renksiz dudakların yüzleri
dişsiz çeneleri
Ve parmaklar, cehennemi bir ateş içinde kıvranmada
Arıyor boş cebinin meme yanğısını
soluk lambaların kirli tavanları altında bir satır
Ve büyük lambalar kızdırmada kokuları
çıplak şairlerin teneşir yerinde
harcıyorken kanlı terlemelerini
iste bir siyah gece rüyasındaki tablo
açık seçik gözlerimin önünde
ben dahi suskun bir köşesinde
Dayanıyorum bir duvara sessizce dinlemede
Kıskanırım insanın bitmeyen ihtirasını
Çok sevilmiş yaşlı bir orospu zaman
kıskançlığına yaslanmış
aldırma
ve tutku kalıcı hatıraya kıskançlığın
Bu eski fahişe hüzünlü neşeye ki,
Ve yüzüme tüm neşeyle kaçakça
eski onurundan biri diğeri güzelliğinden herhangi biri!
Ve içim
Çok zavallı bir adamın
gıpta etmesi gibi korkuda
Şu tutkuyla uçuruma esnemede
Ve kim onun kanıyla sarhoşsa,
aslında tercih etmeli
ölüme acıyı ve hiçliğe cehennemi!
Bıçak kesmez benim yüreğimi
İyleştirir yanlızca doktorun
yarasını
5.0
100% (4)