Açıkta pencere eşiğinde
Kapadığından beri pervazını yıldızların
Sabahları uykusuz duvarların
seslerin
gözkapağında
tutsam ellerini anlarmısın


Kuşlarda sende de cıvıl cıvıl ya
bir güvercin ardında
Çıksa yoluna tanırmısın
dövüyor çatıyı oysa
çim kesen tırpan gibi
Çatı eve yürüyor
Üstüne çökse dünya uyanırmısın


liman sesleri geliyor sıcacık
Askeri bando gibi dalgalar halinde
Kargaşa limanda yolcu sesleri
Günaydın.
Elveda.

Kuşkusuz vakit geç bende
merdivenlere koşuyorum
asansörlerim yine bozuk
geç kaldım yine
keşke hep gitmelerini sevebilseydim senin
kuşlar havalanıyor limanda
boğazıma bir sis vuruyor
uzakta bir demirhane çekiç iniltileri
Su dövüyorum havanda
Bir gemi güvertesini şişirmeye çalışıyorum
Bir sinek giriyor içeriye
sonsuzca deniz soluyor
Gönderiyor sonbahar yaprakları
Bulsan tenimi yerde tanırmısın


kırık bir kitap kanadı gibi sokakta
Ve pencerede rüzgarları
bir dolu tanesinin
bütün duvarlara vurması gibi
çalsam kapını açarmısın


dışarda fırtına var
Soğuk, yağmur kuşatılmış çığlık
Kapılmış akıntıya bir çocuk
sulardan alıp
tekrar belermisin


evden kaçtığı için cezalı oysa
şimdi ağlamaklı oyun sonunda
topallıyor o kadar uçtuktan sonra
kırsan kanatlarını
tanırmısın

sevdalar
yanında gölgende yatışırlar
kuş gibi ürkek ve çekingen
Titrek ayaklarının altında korunaklı
büyüse ellerinin çukurunda
nasır diye yolarmısın