2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
996
Okunma

Yeni değil işlerimin ters gitmesi
Bu öylesine sancılarım,
Hiç yoktan başımın dönmesi
Mehtabın uykumu basması
Ellerimin sabah sabah tütün kokması
Alnımın çizgilerinin nedensiz depreşmesi
Sebepsiz şakaklarımdaki ağrılar
Yeni değil beyazın böyle can yakması!
Bu sebepsizliğim yeni değil benim
Hiççç yoktanlığım
Yeni değil bu öylesineliğim!…
Özlemek gibi değil inan
Yaşamak ağrısı vardı icimde hep
Sensizmi? Belki değil...
Başak başak çözülmüs gözlerim
Yeni değil sana yanmışlıgım!
Hala bir arpa boyu yolalmışlıgım
Ki nerde kiminle sevişmişsem
meyer hep seni aldatırmısım
Yani şarabıma kosan o yıllar
Senin bardağına akıyormuş ya
Ki ben artık mayalanmıs bir şarap !
Akıp gelmişsem kapına
Düşün...
belki hep ordaydım
Yani öylesine işte
Her yol sana varırmış ! sana sebep
Hani kâbe gibi, kîbble gibi işte
Tesadüfmü? belki değil
Bu gök kûbbe bu dem sonbahar
Artık yanlızca sonbaharda izlerim var
Ki bu bıçak acmaz yanlızlığım
Ayla güneşin küsmesi
Karanlığıma ay ışığı düşmesi,
Sebepsizmi?
Farzetki herşey senden kalma
Bir tek sen yenisin kursağımızda, beynimizde
Her sabah besmeleyle başlıyoruz seni sevmeye
Yani o kelebek gibi işte, öylesine
Sebepsiz, nedensiz...
Yani bir kelebeği düşün: bir ağacın dalında
Yemek gibi, ekmek gibi, alın teri gibi
O kadar doğal, öyle içten kendini vermeler
Kelebek sever o yaprağı öylesine
Hani her gün yediğinden de değil
En güzeli de değil
Yolu nedense ordan geçer öylesine
Bazen bakmak içindir, bazende bakılmak
şimdi bir yıldız kayar da geceden
Birden döner, sersemler
Rûku eder, dem olur
Sanki rakının içine düşmüştür
Kıble de al çiceğe sevdalıdır ya
Seccadeler serilirken kurbanlık koyunlara
atın ölümü hep arpadan olur
icgüdümü?
kuru sıkı bir hayatmı?
Belki değil...
O dal ki yanlız bir yaprak ta değil
Ama gerisine aklı ermez kelebeğin
Yani senin gözlerin gibi
Senin ellerinde güzel ama
gözlerin yetiyor işte bana
Manasızmı? Belki değil
Bu sonbahardaki ayak izlerim
Ki kalem kalemtraşa her girdiğinde
Yolu kısalır bizim kelebeğin
sonbaharların yolumu kesmesi yeni değil
Daha kaç son-bahar görürüm bilinmez
Ama en “son-u senin dalında, gözlerinde
Birlikte, canım ! bahara çıkacağız
Gülen gözlerin aklayacak kirimizi
Umutsuzmu? Belki değil..
Oysa binlerce kez batmıstır güneş ardımdan
Sabah olmadan ne geceler ölmüştür
Ama ışığım ! içimin aydınlık yanı ! !
Yani, yaşamın dikenli telleri
Batmıştır adamın bir yerlerine işte
öyleyse ilk sığınağım sen olsana
Oysa girmessin sen gecenin koynuna
Gül sunan elde gül kokusu kalırmış
Havada kıskırtıcı bir aşk kokusu var!
Ağzımdan sen akıyorsun, dilimden sen
Kelebekteki bu yaprak sevdası
Onun doğasındandır aslında
Ya bendeki bu çılgınlık?
Sebepsiz, nedensiz ışığım
Yaşamak gibi, nefes almak gibi
Yani işte öylesine,
Öylesine iste .....
5.0
100% (2)