2
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
2278
Okunma
yorgun gecelerin kızıl sabahları gözlerim
bir çiy tanesinin har’a değen buğusu !
göz yaşlarım dikenlerin üzerinden akarken çorak toprağa
yamaçlarım fırtınayı süpüren saçlarında yeşillenir
arı kovanı retinam
çığlığıma ses veren bu dağlar / gölgesine yorgan yanımdır!
çiçekli basmasıyla bir köylü kızının inişidir çeşme başına
görür körlüğüme örtü sevdalı pembe elmacık ve oyalı yazma!
seni seven yüreğin al rengidir / dur ve dinle divit guddesi!
gömleğin yakasına tünemiş rüzgar sesi / boynum çelik beyazı
sol yanımı bir yağmur damlasına emanet ederken
güneşe geri dönmeyecek bulut küskünlüğü dağılmaların semada
martı seslerinde koşuşturmalar göçe dönük / bir bavul telaşın!
kilitli elvedalarla köhne yalnızlığa vurulan kapılar / sarhoş eşik!
ayağına bulaşmış vebalimle yarım akıl gidiş ve sallanan beşik
-nicedir filesinde yokluğu taşıyan baba yanımla bir somun ekmeğim-
ıstırabımda çocukların meraklı bakışları mermi
karnı burnunda melek yüzlü şefkatler gözler yollarımı
anam, bacımdır sancım !
etimi dişlerimle kanatan kızgınlığımla karabasan uykularım
yarı aç yatışlara kapanmayan gözlerde köprü altı haksızlıklarım
kirli eller çiçek açar meçhule
susuz bir saksıda bıraktıklarımdır yaşadıklarım
hangi hileli terazi tartmıştır onuru ve ağırlığınca kördüğüm !
damarıma zerk edilmiş zehirli kan, taş kesmiş bu yüreği
bilmem ! dölüne mikrop bulaşan bencil soy
insan diye mi dikmiş ben denen direği!
ol orta keskin baltanın sırtından dolaşıp bedeli beş para etmeyen
sırtlan ağzına tat vermeyecek derin bir kuyuya mı gömsem yalın gerçeği
portresine çizik atılmış insanlığımın
sahibi belli olmayan bodrum katı küf kokan solumalara açılırken
bacak arası rezilliğe gülücükler yollanır
ben duymam / kim duyar ! çöplük ekmek
arımız doluşur ülserli midelere
ayaz geceler yanar sur diplerinde
titrek parmaklara tünemiş is!
ölü bir çocuğun hak kokan son nefesini hatıra kalır boş belleklere
ve bir yanda sen
ve sen değilsin yaşamama neden
ağır cezamla içime çektiğim sigaramın dumanına karışıp
fitili ateşli dinamit gibi düşersem ocağına
bil ki utancımdır yanışım
ve yine bil ki toprak kokan sevdam
bu senin için / çocuklar için
bal özü rahmini hazırladığın bebekler
üşümeyen parmaklar için!
5.0
100% (1)