1
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
3181
Okunma
bir sabah kalktığımda tuz basacağım kirpiklerime
hiçbir zaman acılarıyla salacağım kendimi albatrosa
uzun ve ince bir yol bulacağım kendime
yan yana yürümesin hiç kimse
geçemesin karşıdan gelen her kimse!
keçi inadıyla seveceğim ! yol kenarı birkaç börülce
anlıyor musun beni kadın
bütün teknelerin battığı bir sahilde rüzgarım
duyuyor musun beni kum tanelerinin sesinde
yıkılıyorum eski bir iskelede
ipinden kurtulmuş bir uçurtma yapamadım saçlarımı
ben fırtınaya hiç el sürmedim kadın
fırtına sendin, annem gibi bakan o boncuk gözlerinle
duyuyor musun beni kadın
bak bir vapur kaldırdı kocaman kalçasını
sallanıp duruyor, ağzı köpürüyor denizin
hadi kadın bir Üsküdar akşamıdır bütün derdim
yıkıl gel yokuşta olsa / sürün
sürün ki içinde olan sen olmayan o
eline değmeyen senin olan eli
içinde salamuraya döndürdüğün
yakıp yıkamadığın
nadide bir çiçek gibi koklamaya bile kıyamadığın
köküne kibrit suyu hayıflanmasıyla
bir türlü suyunu çıkaramadığın kör kuyudan!
-uyan da gel kadın-
salıncakta mavi yeşil renkte küçük bir tekne
taze simit ve çay
duyuyor musun beni kadın
oyalı yazmanı dola da gel
kirpiklerine ulaştı mı yüreğin
bütün derdim bir Üsküdar akşamdır
satmışım anasını kahrolsun dediğin feleğin
kalender değilsin bilirim nefrete karşı
bütün derdin ar’ındır
bir yapraktan damıtılmış su gibi sevdandır
bilirim kadın, senin olmayan belki ondan başkasındadır
görüyor musun beni
bir yıldızı arkadaş etmişim kendime
ay’ın beyaz yüzüne düşüyorum
geceye intihar ekiyor yüreğim
köpekleri bile ondan daha çok seviyorum
anlıyor musun beni kadın
içimdekileri ise inandıramıyorum
bir acılı kahvenin telvesinden bak hayata
karmaşık çizgilerin birleştiği o yerden
avuçlarını sıkı kapat kadın
bırakmadıklarınla doğacaksın yeniden
kelebeklerin gittiği mevsime benziyor yüzün
gamzene çökmüş garipliğin muamması
dudak kıvrımlarında hapis onca çığlık
dürüst bir esnaf terazisi gibisin kadın
olmayanla olandır kimlikte olmayan adın
neyzende tek kadeh de atmadın benimle
neden böyle sarhoş bakarsın ki kendine
şavkına tünemiş yedi çizgi, aklaşan şu mektup!
alfabede olmayan hangi adı düşürür diline
acıma gözyaşlarına kadın
acıma ! ne ona nede içindekine
yavrusuna düşkün telaşlı ceylan gibisin
duvar üstü kedi kıvraklığı yüreğin
melez düşlerle mengene arası et böğrün
kıymığın acısına bile gülümse kadın
olmayanlarındır gördüğün ! göreceğin
anlıyor musun beni
görüyor musun yüreğimdeki resmi
kanım değirmen oluğundan düşer
döndürebilir miyim kadın
döndürebilir miyim !
bedenimden ağır o olan bu taşı
sına gitmeleri, sına riyayı, ak’ı, karayı
karanlık sokak bilinmezliğinde yaşa
kah bir çift kedi göz
kah bir ateşböceği
kah puslu sokak lambası
ve içine çektiğin sigaranın ateşi
aydınlatır yolunu, gidersin kadın
gidersin ! kalan sadece adın
bin bir umut yolla bana yaşanmışlığın bakiyesinden
alacağın var hayattan nasılsa, bekleme sakın
senin olmayanı sevmeyi anlat bana mesela
yüreği avucunda dalga kirpikli kadın!!
*Kimlikteki adı SABİHA RANA olan meleğe...sevgilerimle