2
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1729
Okunma
sıra dışı bir öykünün içinde bulmuştum seni
asil küheylan yelesi saçların
körebe hayata küskün saklanışların
badem yeşiline banılmış
iki zeytin tanesi bakışların
ayçiçeği kanadı diri kirpikler altında
pembe sürmelere vuruk maskara darbesi!!
ufuk çizgisini aydınlatan gün ışığı misali
timsali endamına bulanmış
kiraz kırmızı titrek yanardağ dudakların
hapsindeyim / pembesine hayalimi savurduğum
-elmacık yanakların
duru yüzün saçının kumral perçemine gizlenmiş
mimiklerinle oynaşan gamzelerin
gülüşün ahengine serpilmiş
heyecanın nar kırmızı bir leke
saklama görüyorum titriyor parmakların
üzerime saldığın bu bakış
kurumuş nehir yatağı bedeni ıslatır
değdir taze yaprak parmak uçlarını
yeşersin kavruk toprağım
serin nefesinde fısıldasın yağmurun sesi
sevda yaşlarınla dolup taşayım / sana karışayım
şimdi bir gök yırt bana bağrında
bulutuna beyazın saflığı bulaşsın
iki beyaz gül goncaya dursun göğsünde
sağanaklarında yaprakları yıkansın
omuzlarından süzülen zemzem suyu nehir
-döş koyaklarında saklansın
gel hadi / sazlıklarında çekirgelerin oynaştığı
yarı beline ıslak sahilime düş bir akşam vakti
ateş böcekleri aydınlatsın yolunu
çöz pembe kurdeleni
-kaküllerin dolansın şaşırayım sağımı / solumu
utangaç heyecanlar bahşet avuçlarıma
seni narin kelebek kanadında okşayayım
ay tenine sinmiş efsunlu kokunla ayılayım
öyle bir sarıl ki
-gözlerinde ömür boyu uykusuz kalayım