Bu yangın
Bu fesat
Rüzgarla hırçınlaşmışlığım var
zulamda yanan ormana inat
varlık - olmaklıkta
Bürünür siyah örtüye zambak
Karbonmonoksit içen sevda
yaslanırken ellerime
tutuşur cigaram öyle amansız
Uyanır her seste apansız
Her gecede cehennemi arşınlamışlığım var
Ah le yar yar

mevsimleri her yıl
Yeşil, beyaz, sarı renkte
Yangın yeri dünya
Beyaz renge secde etmişliğim var
Yeşilin her tonuna sıkışmış,
Eflatun renkli akşam çiçeklerinde
kömür olmuşluğum var

Düşer tohumlar yangına inat
Yeşil fışkırır topraktan
Doğanın dost elleri
Sevinçten gözleri
Yeni yangınlara merhaba demişliğim var
Vatan sagolsun derken
Söküldü tırnağı zindanlarda
Silin göz yaşılarını anaların

yağmur bekleyen çöl gibi
Öylesine yangın
ve susuz
Kaç serâp belirdi sabahsız
Kaç Mecnûn kıyılarımda
Kaç Leylâ gördüm her gece
Aymadım

Israrla
Caymadım!
her nefes gibi yağmursuzum
Öylesine yangın
Öylesine hasret
Öylesine mahkûmum
yeşil değdikçe ellerime
Kaç yangın söndürdüm gövdemde
Saymadım

Çevrildi yüzüm
çabuk yangın !
Çatısından alev almışlığım var
dünya
Çayır, çayır
Duvar, tavan devriliyor.
Her tarafı sarmış alev !
Korku dolaşır ev ev

….

Bir yeşil yangında
duyun beni duyunnnnn
....



Ateşle oynama çocuk
Kibrit çakmak yakma
Hem karanlık daha güzel
Siyahın muhafazasında bütün renkler
Tutuşturma kağıt mağıt,
şiir falan yazma
Üzersin okuyanları
Yalan söylemeyi ögren
Birazda riyakarlığın zararı olmaz
içinden geçmiyorsada söyle
zaten bir yangın yeri dünya
kuru ile yaş aynı ateşte
kim bilecek kim yanıyor
söyle