Kilitlenmiş dudaklarımın kiralik düş/lerinden çıkartıyorum seni
Anlamsız bir sabahın doğuşunda heyecanla ölmek için uyanıyorum gözlerine
Bir sus kalıyor sessizliğin sevdalı koynunda
Toplu bir göç şimdi benim yüreğimden hicret eden duygular yığını
Bir mavi şehrin kırılgan taraflarında soğuk kaldırımlara uzanmış
Bir çift gözdü ’ Aşk ’
Bütün ölümler ödünç bırakılıyordu bir sonraki gölgelere
Arkasından kovalıyordu bütün şehir , umutları kırıyordu camsız kalpleri
Otopsisi yapılan bir aşk bütün faili meçhul hikayesi ile sadece bakışlarını bırakıyordu sahipsiz bulutlara
Arkasında duran bir kaç sözcüğün dahi önüne geçmesine izin vermeyen bu ’ düş ’
Sadece d/üşüyordu ...



Kiralık bir hayatın azılı bir ev sahibi vardı ve her gün bir sonraki günün faizini ödüyordu yüreğim
Çıkmak istiyordum artık bu lüks görünümlü parlak dünyadan
Bir varoş mahallesinin küçük umutlarından mutluluklar çizmek istiyordum kendime
Çamurla oynamayı seviyordum mesela , kirlenmeyi istiyordum
Kirletmek istiyordum perdeleri bembeyaz düşmüş ama arkasında binlerce leşin olduğu bu ’aşkı’
Deşifre etmek istiyordum.
Müsveddeydim artık kiralık düşlerime , kimse sessizliğime kulak veremezdi
ya da gözleri hep kapalıydı kanı durmayan intiharların
Son tarafına gelmiştim kalbimin artık kendime bir çift uçurum koparıyordum
İklimler çırılçıplak üstüme doğru sızarken , üstüme kan , üstüme öfke, üstüme sessizlik yağıyordu
Yolumun üstünde eski bir lehçe kaç kavmin beşiğini sallamış bu aşk
Kaç asrın intikamı var gözlerinde bu asi bu söz geçmez ’aşklı’ yüreğin


.../ Asi Mezopatamya’nın kızı gözlerin şivesi farklı aşkları ağırlıyordu /...


Yağmurdan sonra düşüyordu barut kokusu toprakla beraber karışıyordu havaya
Gözleri hep kısıktı gökkuşaklarının ve rengi siyaha çalıyordu güvercinlerin
Bir dağın arkasından bir ses yankılanıyordu perdelerini kapatıyordu hayat
Ve senaryosunda hep farklı sevdalar canlı bomba rolünü üstleniyordu
Eşiğin önünde oturan hasır altındaki zulmü topluyordu ’ Ayrılık ’
Gözlerinden göç ediyordu bütün sevdalılar , bağırıyordu yorgun sesinden
Çırılçıplak düşmüş yokluğuna , duymuyordu kendisi dahi avaz avaz sustuğu aşkını
Yontulmuş hüzünler şahitliğini yaptı
Bir mezopatamya kızı canlı bomba olarak aşka kurban oldu
Bir erkek lime lime olmuş yüreğinden sadece bir ayrılık bıraktı kırılgan mavi şehre
Bir ses bozdu
Hece hece ölüm bıraktı
Adı ’ AŞKTI ’


Muhammed YALÇINKAYA


.../

Sözüm var sana dikişi patlamış yaralarımdan aşk/kanatacağım
Bütün satır aralarında bir kırmızı kalem edası yarattım
çünkü sana kan/sadım
Kalbimin ritmini bozuyor bu bakışların bir gece gerçekten öleceğim
Çünkü bütün dualarım sana karşı yarım...

M.Yalçınkaya
/...