2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
2012
Okunma

Kuş dili konuşurken çiçektin
Yavaşça uyudun
Hayatımızın çukurunda gölge bir evdin
yeşil böğürtlenlerin kısık ışığı
yanakların ilkbaharda dinlenmede
içime köz gibi düştü ellerin
kokun rüyaya ilişirken
yıldızların gecesine kurulmuş gözlerin
dilimde kıvılcımlar
Masalların kokusunu alıyor örtün
Tanrı bilir hangi uzak sinyalleri alırsın
her zaman hazır bir kağnı gibisin
Nerden gelirsin nereye gidersin
geceye ulaşırken kolların
telaşlı ellerin
sessizliğin kalsın
Bir akşam üştü
ellerimden kayıyorsun
sır ülkesinde yasak ayaklarım
aşk devsirmede
yamaç aşağı çok uzaga gitme
salkım söğüt dalı ardında
gözlerimde uyku kabusu
içimide alıp götürsene
uzun bir güne geceye çökerken
düşümde taranmış saçların
dokunsun hassas ellerin
ateşte alnım
canlanırken resimler
düşünce izleri duvarda
5.0
100% (1)