2
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1009
Okunma

Bir akşam seninle oturabilmek bir parka
sıkıca sarılmak ellerine
Duvarları çınlatan gülüşlerin havada
iki dakika seninle ilişmek bir yere
Kelebek gülüşlerin güvercinlerin kanatlarında
Göge yükselirken
Zaman katilmiş
Alıp götürürmüş gülüşlerini çocukların
Kime ne
Ellerinle dokun kaderime
Hem onlar iki tane
gelecek çocularım varsende
Gecede hep yalan söylüyorum
Ama çocuk uçmak istiyor işte bazen
ve ben şairim
emek işçisi
zemherinin kara gözlüsü
zaman olmayacak rüyaların süsü
kekredir düşü
kehribar yanların
uçar bir tülbent üzerinde
kanlı gözleri hareketli sanki
ışık günde bir noktaki kırmızı
vücut ağırlığımda ekşiyen ruhun
kavgasını izliyor zamanın
yüzümü siler çizgilerin
yağmurlu havalar
heyecanlı bir kaçış yolu
insan yazmaktan bıkıyor
sense sevmeye yorgun
Evlerin bacaları tutuşur birden
uyanır hep yeniden
Güz öyküsünü ateşe atarken
göz kapağı morarmış adam
oysa çocuk koşabilmek istiyor rüzgara bazen
isçiler ellerini soğukta sürükleyerek
kömürleri parmaklarına üfleyecek
soğuk zaman paragöz oldu
bel ağrıları çogaldı zamanın
kesilmiş hıçkırık kızılca kanda
atan dammar
soluyan yürek
yeniden başlayacak her seye
horozların sesleri yırtarak havayı
binaları saran puslu bir deniz,
ölenler arka planda
soluk soluk son nefesini verir düzensiz
zamandan yenik döndü ahlaksız
Şafak pembe elbisesinde yeşil titremede
Issız ırmaklar boyunca yürümede
karanlık şehrim gözlerini ovuşturarak
zamana alısacak
5.0
100% (1)