11
Yorum
5
Beğeni
5,0
Puan
2286
Okunma

Azad kıl gamdan, gönül bir bayram görsün
Gül dökümü gözlerinden kuşlar kanatlansın.
Kadid dallarına baharlar gelsin ömrümün.
Işıklar düşsün saçlarıma, bahtım maviye boyansın
Gönlüne girip kalabilsem bir lahza cânânım
İstemem başka lütuf, budur kalbimin arzusu.
Râzıyım bir rüya gibi görüp de uyanayım.
Bir selamın gelse, bir hatır sorsan öyle zor mu?
………
Adına yar dediğimsen yakışmaz ünvânına bütün bunlar
Yoktur ezâdan özge ezberin
Ser-eserim dediğin bir yıkık hâne
Taş üstün(d)e taş koymadığın…
Serkeş bir sancı gibi dolanıp durmakta içimde
Gözlerinden süzdüğüm İsm-i Kahharın tecellisi
Şem-i gam yakarım her gece, her seher; şûlesi sen.
Yoktur bir zerre neşe gönülde, dertten gayrı dert üstüne.
Saçlarıma koşan aklardan al haberimi; derbeder halimi…
Zalimi olduğun mülkü an gelir büsbütün gam bürür.
Hüküm sürecek bir zerre can bulamazsın artık bende.
Görsene senden mücerret hâl alan melâlimi.
Gül yüzünden nasipsizken, dökülür dallarımın çiçekleri!
Ben bahçesine hazan vurmuş şair kılıklı mücrim,
Mısralarda soluklanan soluk ruhlu bedbaht…
Ahh! Bir katreyi esirgeyen bulut, gel de kanımı yut…
Yağmayı unut, kurusun bütün bahçelerim.
Ve bir gün yaksın seni de vefasız kaldığın ahd.
Divanlara düşmüş bir tecrübeyi öğrettin bana
Her günün sonunda tekrarlayan ölmeleri.
Apaçık yazılsın bundan böyle derkenara:
“Zâlimde insâf aramak beyhûde ümitmiş
Boş bir hülya ardında gönül ömrü tüketmiş.”
5.0
100% (8)