19
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2166
Okunma

Uzar mermilerin peşinden çığlıklar
sokak tutmuşken nefesini
paramparça kaldırımlar ölüm ağırlığında
düşmüştür omuzları
bir sıcak kanı solur
bir de buzlaşan teni
tez duyuldu acının kokusu
kalabalığın meraklı bakışları rengi korku
ben de olabilirim hissi
düşüncelerde tek kişilik sahne alıyor
o da kısa bir süre
rüzgarın kollarına bırakılmıştır
hayat denen sahnede
hayatın son romanın sayfaları da
kopup gitmekte,birer birer
kimin umurundadır bilinmez
zor olmalı elbet
karanlığın ayak ucunda can vermek
kul meşalesinin kul elinde sönmesi
kaç kere hüzün yığdım omuzlarıma bilmiyorum
kader, kader sesleri sarılmış birbirine
herkes konuşuyo
acının sahibi suskun yerde
kelepçelenmiş dilleri de ,elleri de
bir faili meçhul girdabında
bir baştan bir başa,dolanır durur
ah! kimsesizlik biliyor musun
ne hallere düşürdün bu canı !
bu sefer sen kazandın ,pes
kimliğim adresim düşmüş, mazisi delik cepten
sen ben yok demeden
umudun pençeleri parçaladı son bir kez yürekleri
belki de uyumuştur bu garip
deyi verdik,kimbilir
sırılsıklamdı üstü başı ,gariplik işte
vah!
yağmur kirpik uçlarını öpüyordu
karşılık beklemeden ,hem de
arınıyordu yüzü damlalarla, cesurdu
gözü karaydı inadına
rahmet, rahmetliyi yıkamıştı çoktan
hayli zaman doldu doldu boşaldı
ara caddenin kuytu köşesi
merhamet silkelendi buz bedenin başından
dualar karıştı gecenin bir yarısına
uzun uzun çalan ambulans sireni
yırtaken düşler üsütündeki sis perdesini
vedalaştı sanki giderken ahali ile
kimdi? kurşuna boğulan garip
kimdi acaba
bilemedik
bilmedik
12-1-20010