0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1441
Okunma
Darılma ama kendim
Sen bu suda yüzmeyi beceremiyorsun
Sadece su üstünde durmak değildir yüzmek
Her kulacında bir kulaç daha uzaklaşıyorsun rıhtımdan
Darılma ama kendim
Sen bu suda yüzmeyi beceremiyorsun…
Kefilsiz bir senet gibisin, hükümsüz
Damgasız, pulsuz
Kefensiz bir ceset gibi
Çırılçıplak
Şah damarında sabırsız kan gibisin ürktüğünde
Baygınlık vermiş bir nakaratsın hayatın ritminde.
Köpekler uluyor kaygılı bir askerin sigarasında
Her nefes çekişinde uluyorlar parlayan ateşinde
Akşama vardıkça vakit, güneş batıyor bedenime
Saplanıp kalıyor karanlık ölü hücrelerime…
Şimdi ahalisinin medet ummaktan vazgeçtiği putlar gibiyim
Oysa neredeyse kendim bile inanmak üzereydim ilahlığıma
Cayılmış sözleri fısıldıyor devrilmişliğim kulaklarıma
Verilen görevi ifa edememiş bir militan sersemliğiyle…
Darılma ama kendim
Kurak tarlaların korkuluğu gibisin bu halinle
Çocukların maskarası
Gözleri dağlanmış bir kötürümsün körebe oyunlarında
Beti benzi atmış bir resim gibisin hayatın çerçevesinde
Uzak bir köyde, evlere şenlik bir sesle okunan, acı bir ağıtsın
Soğuk bir akşamsın
Terk edilmişsin
Hengâme bir şehrin don tutmuş bulvarlarısın…
Ne kadar yanılmışsın, be kendim
‘Ne kadar yanılmış’
Kat ettiğin yolları geri geri yürüsen
Varır mısın yanılmadan yürüyeceğin en başa
Yoksa bir o kadar daha zamanı katledip
Bir o kadar daha mı yanılırsın?
Şimdi görüyorum ki düşüyorsun be kendim
Dizlerini betona çarpmışsın
Yarı baygın haldesin
Avuçlarından kan sızıyor
Etrafından kaçışanların
kuş misali kanat sesleri ulaşıyor kulaklarına…
Olsun be kendim olacağı buydu
Ve biliyordun böyle olacağını
Yaşıyorsun ve gökyüzü hala orda duruyor
Kutsanmış bir çocuktun sen
Yâda öyle farzet, ne çıkar
Acıyı umursama
Kanayan yerlerinin beynine gönderdiği uyarılardır onlar
Gülümse…
Bütün dinlerden muaf gizli bir duadır gülümsemek
Sevgiyi isteyen küçük bir kız çocuğuna rastladın mı?
Sen hiç kendim
Onun saçlarına dokunduğunda büründüğü mutluluktur
gülümsemek
Tahtından feragat eden bir kralın yarattığı şaşkınlıktır…
Boş ver be kendim
Okyanusta, denizde büyük balıklarla yüzmeyi heves etmeyi
Boğulmak olası ve büyük bir faciadır o tuzlu sularda
Aykırı çöllerde soğuk bir kum tanesisin sen
O sularda ısınamazsın
Küçük bir dere ve kurbağalar yeter sana
Her şeyin bir ses ve iki tekrardan ibaret olduğu bir dünya
Vraak vraaak…
Bu kadar kolay elde etmemiştin oysa yaşama hakkını
Milyonlarca sperm arasından en önce ulaşırken ana rahmine
Daha hikmetli bir âlem düşlemiştin belki koşarken
Nefes bile almamıştın belki menziline varırken…
Mehmet Akif Çetinkaya