0
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1241
Okunma
Bırak, aydınlık güçlenirken
Paralayıp yırta dursun bir yandan
Şu kasvetli gecenin zifiri gömleğini
Sarhoşlar sebebini bilmeden ağlaşırken
Keskin bir şarabın gazabında duraksayıp ben
Kurduğum muazzam bir düşün içinden geçtim
Uzun yolları kangren ayaklarla katederken
Sevilirken hırpalanmış bir çocuk yılgınlığıyla
Binbir türlü yalanın içinde ziyan olmuş
Bulunamamış acı bir gerçeğin içine düştüm
Kaç kez defnettim kendimi korkmadan derin uykulara
Derin karanlıklara
Kaç kez öldüm..?
Notalarını kaybetmiş bir şarkı gibi çaresiz boğularak
Kaç kez varoldum..?
Sisli gündoğumlarının bunaltan anaforlarında
Siyah rüyalar mı gördüm yoksa
Haberim olmadan beyaz yataklarda
Hayır..! hayır..!
Kanadı kırık kelebekler gördüm
Tozlarını dökmeden kanat çırpmayı başaran
Tek kanadı kırık rengârenk kelebekler
Önce çocukluğumu uyandırdım
Sonra kendimi
Beklemeyi sevmediğimizden
En olmayacak duaları ettik tanrıya
Hiç beklemedik
Göz göze geldik
Oluk oluk kanayan bir kahkaha gibi gülümsedik
Yeter de artardı
Yüzümüzde tek kanadı kırık kelebeklerin, bir dolu kanat sesleri…