Ufukta kuşlar seslenir birbirlerine
Eylül aylardan
Ve kuşlar
Göçe açmıştır kanatlarını
Yağmur taşır sırtlarında..

Döne dolana dolanır Mevlâna
Tambur vurur ney aşkına
Kuşlar kanatlarında taşır
Hercâi düşleri
Mevlâna
Gönlünde ümitlerini

Fecr-i âtî
Gözlerinde fer
İçinden müjdeler
Doğuran ümitler süzer
Mevlâna
Mevlâ’ya

Geceye Sitâre
Gündüze Şems
Yüzü Kamer
Gönlü bin bir cevher

Hani çekiç vurmuştu Selahattin
Hani un ufak bütün kuyum
Hani bulduğun gün
Altın tozlarının arasında
En pahalı kuyumun
Sen mecnûn?

Od- ateş
Odun ateşle yanan nesne
Aşk sensen eğer
Seni yakan ne?

Hoş gör ey yüce gönüllü derviş
Senden olmayanı da
Sana yakını da
Hoş gör yüreği
Elleri kadar büyük padişah
Cılız bedeninin
Heybetli ruhunu
Hoşgörünle yoğur



Tebriz neresi
Mevlâna kim
Şems nerede
Mecnûn kimin eseri?

Hep bir ışık
Hep bir acı Hep hüzün
Ve gözyaşı Taşır taşır gözlerinden dışarı
Sen Hakk’ın aşkını
Hakk’ta arayansın
Savur gönlünü
Dağıt dışarı

Ellerin duayla
Yüzlerin nurla dolduğu günün seheri
Etekleri upuzun ve beyaz
Kirpikleri tuzlu su
Ağlak bir ney üflemesi
Ve içine düştüğü girdaptan
Uçarcasına kurtularak
Yakalamıştın gibi
Bâd-sabâyı…

Göz görmez
Yürek soğumaz iklimleri
Coğrafyana atlas kılıp
Hani başında uzun sikkesi
Hani meshi ayaklarında
Alt-üst ,üst ve alt coğrafya
Yedi cihan
Senin yurdun olduğundan beri
Sen Yâkub..Sen Mecn^n
Sen Şems’e Mevlâna…

Ve sarmaşıklar filizlendi
Gövdende sımsıkı
Ve teni bürüdü sarmaşık
Sarmaşık yüzlü
Yürür bir ağaçtın artık
Sen kimsin
Gövden nerede
Sarmaşık niçin senin gövdende

Hangi dertlere dertlidir başın
Gül filizlenir dalında
Demir dövülür tavında
Hercâi menekşeler bağında
Sen hâlâ
Hangi dertlere giriftarsın?

Gönlün dilsiz
Bir ney üfler dilini
Seni bir ney anlatır en iyi
Ne’yler gönlün “ney”ler
Üflendiği zaman

Güneşler doğar
Batar güneşler
Toprak damlardan
Boşalır yağmurlar başlardan aşağı
Kar da yağar bazen
Yorulur ,düşünmeye mecâl bulamaz gövden
Ruhun hep dimdik
Takvayla ayakta fakat…

Ve bir aralık bakıverir kapılardan içeri
Meleklerin en kadim en seveceni
Alıp sevene
Götürmeye sevdiğini

Şeb-i arûs kime
Vuslat nereye
Ölüm neden gelir bedene
Nerelere götürmeye?...