12
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1506
Okunma

karanlık sulardı onlar
simsiyah ve ürkek kaç sevda yutmuştu
kaç sevda doğurtmuştu diplerden
sen katran varilleri yuvarlardın aç dalgalara
gelip geçtikçe el koyduğun
sahipsiz şileplerin güvertelerinden
ben tuzlu damlalar eklerdim sulara durmadan
yüzümü yasladığım küpeştelerden
yine de az bu yaşlar derdin
daha çok çağlamalısın ki deniz utanmalı denizliğinden
azaptı ay ışığı
tuzaktı bu sevda ıslağında suların karanlığı
kaygan ve korunaksızdı pruvalar
kaç kez yuvarlandım kaptan köşklerinden
ve her seferinde affetim karanlığını
şikayetim yoktu suyun ihanetinden
yalnızca ıssızlığın batırdı beni
kaç kez vurgun yedim sessizliğinden
...
şimdi al git
bütün o şilepler
filikalar
can yelekleri
serenler
ve hatta
tirşe rengi denizin süt liman sayfalarına
ıssızlığımla karaladığım tüm şiirler
hep senin olsun
götür istersen
o hiç bilmediğin gazap günüm gelene kadar
devran senin
sevin eğlen ey yar
çekildim ve tükendim
ve gittim kendimden
yenildi batık sevdaların ecesi
bu tarumarda şimdilik
mağrur ve muzaffersin sen...
Ceyda Görk