17
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
2161
Okunma

ben sustukça
avaz avaz haykırıyor kalem
ben gönüllüyken tutsaklığıma
o hürriyet diye haykırıyor
dokuz boğumda yutkundukça kelimeleri
o ağzına geleni söylüyor
diyor ki bana
deli misin
divâne misin
ne bu hüzün
nedir bu sessiz ah-û zâr
niye ağzını bıçaklar açmıyor
niye bu hal
seni üzenler nerede
kim onlar
şu haline bak diyor
kesseler kanın akmayacak
engizisyon mu
tabutluk mu
nedir bu
buz gibi soğuk ve katıksız
kendini kapattığın odalar
ben sustukça
avaz avaz haykırıyor kalem
köreldiğimce
keskinleşiyor
yıldığımca
cesaretleniyor
ben duruyorum
o yürüyor
ben tırnaklarımı geçiriyorum avuçlarıma
o kanıyor
ben öfkeden ısırdıkça dudaklarımı
o çığlık atıyor
sus diyorum
sus artık
tüketme kendini
karalama ak sayfaları
dövüşmeken usanmadın mı kelimelerle
ne işe yaradı
kim anladı
ben kaskatı donuyorum
o kavruluyor
ben kördüğüm oldukça
ilmek ilmek çözülüyor
ben uyutuyorum hasreti şubatlarda
o temmuzlarda sabahlıyor
ya ben anlatamıyorum
ya o anlamıyor
nasıl usandığımı
nasıl vazgeçtigimi görmüyor kendimden
geceler boyu durmak susmak bilmiyor
yazıyor
halâ yazıyor...
Ceyda Görk