20
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
2379
Okunma

her gece yarısı
bir nefes gibi
hüzün dolu bir iç çekiş gibi
efkâr gibiyim
filitresiz
bir eski zaman sigarasıyım parmaklarında
şimdi
götür dudaklarına
yak beni
bu saatlerde ben hep o tütündeyim
bir kibrit alevinde
kor olmaya hazır yüreğim
içine çek yavaş yavaş
zehir tadımı hisset
kokumu duy
acımdan acılar beğen
savur sonra beni
o yasak düşlerin griliğine duman duman ki
yaşadığın yerlerde gezinmeliyim
odaların duvarlarına
aynalara
camlara
gönlümce kendimi resm’etmeliyim...
önce gözlerimi
sonra dudaklarımı
saçlarımı
ve en sonra saclarını okşayan
sana şiirler yazan ürkek ellerimi cizmeliyim
ve sen o anda
dudaklarının kıyısında acı bir gülüş gibi
beklediğimi hissetmelisin
tam gece yarısını vururken saatler
her şeye ve her şeye rağmen
özlemelisin
özlendiğin gibi
hani o sabâ şarkı vardı ya
"Hayal-i yâre değme girye dursun,
Kurulsun sahn-ı çeşmimde otursun..."
işte onu hep o saatte söylediğimi bilmelisin
işitmelisin
şu anda ne yaptığımı merak etmelisin
lanet olsun demeli
kıskanmalı
ve hatta küfretmelisin
parmaklarını yakan izmaritle
bir sigara daha yakıp
bir dilek tutar gibi içinden
"seni seviyorum" demelisin
bunu söylediğini bilmeliyim
ve aynı anda
ben de sana sevdiğimi söylemeliyim
kor olan tütün gibi
ateş kesmeli avuçların
sıcaklığını tenimde hissetmeliyim...
her gece yarısını vururken saatler
sadece bir sigara içimi olsa da
her şeye ve her şeye rağmen
sende olduğumu
bende olduğunu
yürek sancısı
iç sızısı gibi
adı her neyse aramızdaki bilmecenin
çözüldüğünü hissetmelisin
ve ben
bu cevabı bilmeliyim...
Ceyda Görk...9 kasım 2006 sa:04.44