4
Yorum
0
Beğeni
3,3
Puan
1883
Okunma
adab-ı erkanda bir türlü uslanmadı şu gönlüm
şafak vakitlerinde bülbüller gibi hüzünlü yüzüm
bilmem ki, neden, bir vefasızı sevdim
isyana deǧerdi yüreǧimin haykırışları
beni acılarla bezeyip de bir sonsuzluǧa salmazdı
çünkü acılar onun ruhundan yüreǧine inen bir parçaydı
nereye baksam akşam kızıllıǧının yorgunluǧu
aşklar deǧil uzun masallar şımdi son buldu
bekliyor tepelerde bir gözetleyici boşu boşuna
hayat deǧilmi vefasıları, sevgisiz eyledi
yüreǧi taş, ruhu acımasız, bedeni ise bana düşmandı
şimdi aǧlarım, yüreǧimde ördüǧüm oyalarıma
kaç kez yenilipte da gittim duygularıma
ah gönlüm adabı-ı erkanda bir dürüstü sevseydin
elbetteki böyle acılarla inlemezdin
gözleri düşmandı sanki bana,
her bakışında bir bahane bulmaǧa
hevesliydi beni tenkitler içinde boǧmaǧa
her güvenişimde, karlar yaǧdı en sevdiǧim daǧlarıma
şimdi anıların takırtısı ve yırtılmış sevgim inletir bedenmi
cehennem çamrunda sürünüp yok ederek benliǧimi
böyle yaşamakta hayatın sevgi cinayetimi
belki biraz uzaklara gittiǧimde bulurum kaybettikleri mi
sorun deǧil baykuş ötsün evimde…
yeter ki, kimse bilmesin yüreǧimdeki sevgi inleyişini
kaplumbaǧa adımları beni baǧırtmaktan çıldırttı
alaylar, aşaǧılanmalarda sevgisizliǧin başka bir türüydü
ne var ise dünya da benim yaptıǧım her şey
ona göre abartılmış boş bir deyimdi…
neme gerek desene be hüseyin
sen zaten sevmeyi bilmezsin
bir kazmaya sap olupta doǧru dürüst düşünmezsin
bir yüreǧine söz dinletipte uslu uslu vefasız birini
sevme diyemezsin.
Hasan Hüseyin Arslan, 01/02.07.2009, gece saat 03:33’de
5.0
33% (1)
4.0
33% (1)
1.0
33% (1)