haydi çocular televziyon başına
çocuk sordu babasına...
ne var diye bu akşam televiziyonda,
baba cevap verdi: reklamlarda oyna,
çocuk bilmedi, oda nedir dedi.
söylendi büyünce öǧrenirsin diye babası
ah bu reklamlar diye ofladı annesi,
kızarak kızına…
kız hastaydı reklamlardakı dudak boyasına,
babası söylendi annesine
işte senin kızın böyle diye,
kadın hayflandı sen oǧluna bak önce,
hep bu reklamlar çıkarıyor bizi yoldan diye
mırıldandı büyükanne sevgiyle…
hikaye uzadıkca uzadı
delikanlı reklamara uyup
komşunun kızına kaydı
derken kız hamile kaldı
oysa hep reklamlarda,
kondom konusu vardı
delikanli kondom kullanmayıp
muhalleyi kendine düşman yaptı
derken kücük kız büyüyüp
evlendi bir kere,
reklamlardaki dudak boyasının sevgisiyle
ilk çocuktan sonra
onunda kocası
reklamlara uyup boşadı
reklamlardaki kadın
kadin deǧil ic çamaşır hastasıydı
bekirin kalbini
bir bacak gösterişte ateşler sardı
ah şu reklamlar
ne hallere düşürüyor bizi
cilalı kaǧıtlar üzerinde
gizliyor bütün pislikleri...

Hasan Hüseyin Arslan, Mart 2007, Darmstadt, Almanya