5
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1793
Okunma
evvelim sen oldun lafının
ahirim sensin cümlesine
garip dokunuşlar yaptığı günlerdi
-soğuktu../ kıştı ve paltom yoktu
ilk kez dalların bu kadar çelimsiz
kuşların bu kadar çaresiz
toprağa secde edişlerini görüyordum!
-ıslaktı../ tuhaftı ve ellerim boştu
güneş bir daha geri gelmeyecekmiş gibi çekip gitmişti
sabah saatlerinin birazdan dağılacak örtüsü
ve çarpık iki bacak arasından görünen dokuz renk
utancıdan bembeyaz kesilmişti
-eksikti / güneş ve ay gökte değildi
hala eski kaldırımlarda yan yana
ve yine yenisiyle küs../ şarlatan terazi kefesi
bir tutam umudu da hile ile tartmıştı
-yaş akmaz../ aşk çıkmaz ve dudak kanar
git diyemeyen dilin nankör hançerinde
kumral bir saç telinin ucuna asılmış
belki keyfi ve belki de insafsız
acele etmeden../ yavaş yavaş düşen
bugün bir yarın iki ve günlerce bin
tarak ucuna takılan döküntülerde kaybolan
hasretin beyazına benzemiyor
-ki ıslak örgüsünde topuzu
ne gecedir artık ne gündüz
bir garip sarhoşluğun tam gırtlağına !
ense kökünden yayılan sancılar
sıkışmış / hoyrat, gitmek bilmeyen titreme
sol yanı tutmayan / ruhsuz, tensiz, hareketsiz
sırdaş çöp toplayan kirli sakallıyla
ve küs ! iki eli kanda sözlerin gelmeyişine
sorun biraz ben biraz sen
sevdamıza inat ve onsuz da kalmama beklentisi
belki yarım bir sözcüğü tamamlamaya yarar
-elimin ! biraz sana uzanışı
-zaten başkasının avucunda ısınışı
ama zor geri durmak senden
boynuma dolanmışken sarmaşık örgülü saçların
her aynada bana bakan kocaman gözlerin
-siyah../ baygın../ emsalsiz yangın gözlerin!
önemli bir kararda teferruatı atlamış
hayli kaygan yolun ucu görünmeyen dönemecinde
devrik kamyon kasası gibi darmadağın
umudunu soğuk bir telefon zilinde arayan
sana seslenişlerinde kanı pıhtılaşmayan
yaralı / ağır travmaların üçgeninde duldasız
-içindeki seni sana satmayan sahiplenme
belki yarın da olmayacak saatli yolculuğun
hangi şehre kalktığı belli olmayan otobüsü
daha girmeden beynimde seni hapsettiğim
-gayet havasız, karanlık ! yıldızsız kedi gözlü bir geceye
-ve aydınlığını merhametmiş gibi sunan ay
-ayazı kardeş kılmışken zaten sancıyan yanıma
alabilir misin ! terk ettiğin beni senden
-koparabilir misin ! bakirliğini gövdemden
karlar düşer lafının
düşer düşer ağlarım cümlesine
acıklı notalar ürettiği günlerdi
-ve kar sen yokken de beyazdı