3
Yorum
0
Beğeni
5,0
Puan
1231
Okunma

Susuyorum...
bir tek kaldırımlar eşlik ediyor
sitem dolu türkülerime.
Sığınmışken şefkatin gizemine
ayak tıkırtıları
arada bir geçen araba sesleri
ve bizi selamlayan
sokak lambalarının arasında
dostun yüreğindeki acıya
ne benim ne dostun bilmediği acıya
yarenlik ediyorum.
Dert, acı tektir bizde
varlıkta yokluğunu duyduğum
adını “yaşam” koydukları
adına “düşmana inat bir gün fazla yaşamak” dedikleri
yarin yüzündeki caziplik
düşmanın alnındaki kırışık
gözündeki kin
ve dosttan yansıyan tebessümün adıdır.
Sigara içimlik bir ömrü
değerlerimi uğruna harcadığım
şiiri yazmaya adadım.
Bilirim
güneşi ispat için
düştük bu yola.
Sevda çiçeklerini soldurduk gülüm
soldu aşkımız
ve öfkemiz.
Mevsimler dışarıda değil
yüreğindedir.
Sevmek elinde
sevilmemek elinde
gülmek elinde vesair
elinde olmayan tek şey
ağlamak
ve bir mum gibi söndürebilmek hayatı.
Günahı yok serseriliğimin
sevda günah tanır mı hiç?
Sabıkalı gençliğim!..
gurur nişanesi olarak
bir madalya gibi taşıyacağım seni.
Ey hayat!
rüya kadar yalan
yalan kadar gerçeksin
senin kollarında yaratır birileri bizi
birilerini biz
insanı insan
insanı kendisi...
yaşamım benim değilse
bari ölümüm olsun.
Şimdi sadece ben kaldım
karanlığın koynunda
yalnız
intizamsız
yalansız
vesikalı ben...
AbsürdX
5.0
100% (2)