Ayrılıyoruz artık ey millet!
Ayrılıyoruz.
Dağılıyor herkes kaderine artık…

Dillerde ikiye böldüğümüz bir elmanın tadı kaldı,
Taze bir ekmeğin sıcaklığı yüreklerde…
Parasız günleri “ah ulan ah”lara sarıp
İç çekişimizdi bizi ayakta tutan.
Umutsuzluğuma umut olan
Sevincime nara atan dostum.

Sen futbol topu kovalarken olanca enerjinle
Ben memleket hayalinde…
Derslere kafayı gömüp bir başkası
Geleceği belli olmayan bir gelecek peşinde.
Gelsin geceler boyu muhabbet
Kahkahalar nöbetinde.

Dersler…
Sınavlar…
Çarşıya kaçmalar…
Akla gelmedik nice haylazlıklar.
Nihayetinde işte ayrılık…

Ne zordur her birlikteliğin
Bir vedayla noktalanması.
Ve kopmak ne zordur…
parçan zannettiğin dostlardan,
hatıralardan
sevmelerden,
kin tutmalardan
ne için yapıldığı bile unutulan kavgalardan.

Üstüne hasret türküleri söylenen
onca kör akşamdan sonra…
İşte bunca yaşanmışlıklardan sonra…
yüreğini pare pare bölüştürüp dostlara
buruk bir ayrılık tebessümü resmeder
yüzümüzün çizgileri.
Günü geçmiş bir sevda gibi
uzaktan bakarız gayri
Tosya’nın yitik akşamlarına.

Güneşin batışındaki kıpkızıl manzara
bir hatıra olup
kim bilir yıllar sonra hangi yürekte canlanır.

Derin sevdalara baş koymuşum ki
şeref gibi, vatan gibi
kutlu bir yürek gibi
severim dostlarımı
ve bundandır nefretim vedalara…

Ellerimden kayıp giden umuttur
vedalaşılmış her bir dost.

Arayıp bulamamanın diğer adı ayrılık
ve ölümün farklı yüzü hatıralarda yaşamak.

Artık yaşadığınızdan bile haberim olmayacak belki
ve belki sizin de
haberiniz olmayacak yaşadıklarımdan.

Kimbilir, bir gün bir caddede
kalabalık arasında yürürken rastlamak birinize
ayaküstü üç cümlelik bir muhabbet
laf olsun diye

Hayaller farklı ufuklara açık.
Ama bilin ki biz şuncacık lise vaktinde
adam gibi yaşadık

Ayrı yerlerde olsa da bedenler
Yüreklerimiz yumruk olup,
aynı şarkıda yaşadık

Elveda dostlar ayrılık vakti bu an
selam olsun hepinize
selamlar olsun ihtiyarlama ihtimali taşıyan ömrünüze
Bin selam olsun yaşanmışlıkların
ve yaşanacakların tümüne….

A.Uçak