aklımla öteleyip
gönlümle çağırdığım sevgili


ah...
seni ben
beni sen eden
o labirent çetrefili
tesadüf denilen serseri

hayat gailesinin çöplüğünde bir nefeslik ömür arayan
tül kanatlı sevda kelebeği

...

ömrümün origamisi
göz nuruyla ince ince
nice işledim seni

o kör karanlık geceler şahit
bekleyişin keskin kıvrık parmaklarıyla katladığım
şekillenen her kağıt
masal kuşlarınca hasrete tünediğinde
ve siyah eteklerime kar misali düştüğünde bile
yere bırakmadım ismini


şimdi
ayaklarımın dibinde bir kül yığını yaktığım mâzi

yok saydığım
bir izmarit gibi ezip geçtiğim
sadece
unutulmak ihtimaliydi

...

aklımla öteleyip
gönlümle çağırdığım sevgili


kavgasına ömür koyduğum davamın sereni

hoyrat rüzgârların delirdiği sesinde mi
gümüşlenen saçlarının asiliğinde mi
hangisinde sevmiştim ben seni

saklımdaki gözlerini mi yoksa
zulamdaki şiirini mi

neyine tutulmuştum ben senin
her şey
cevabı yok bir soru gibiydi

...

buruk bir selâmdı ömrümüz
ki devamı vedâ gibi

nice çözülsek
çözsek
nice parçalasak ilmeklerini
bir yolunu bulup iliklenir sabır hırkasının düğmeleri

ya sök at tümden

ya da gel

ömrüne giydir beni...

CEYDA GÖRK
4haziran2009___14.26
-------------------------------

origami: kâğıt katlama sanatı