23
Yorum
0
Beğeni
4,3
Puan
2101
Okunma

Geçmişin sayfaları buruş buruş
acı kokan yanları ile
arındırmalıyım üç heceden
usulca ben beni
yıkamalı kırk bir derede
bana eşlik eden ketum zamanı
bir kere daha
ey vah! diyerek.
bir var ki
hamarattı yüreğim
çitledim ellerimle tozlanan umutları
kızgın güneşe serdim sere serpe
özlemli buselerimle
memattı sanki parmak uçlarım
her dokunuşta
ey vah!
bin parçaya bölündü ömrüm
ey Vah! diyerek.
yırtık öfkelerde
rüzgar nasıldan avuçluyordu
buzdan bakışlarımı?
üşüyordum aşk sıcağında
ey vah! diyerek.
kırlıgan düşlerime güleç anaydım
dizlerimde salıyordum bebekleşen ruhumu
uykuya hasret oyunbozandılar gözlerim
manen kozlarım elimde olsa da
enkazdım sözcüklerin aşka nikahında
ey vah!diyerek.
kavgalıydı gelecek geçmişe
mazim çoktan firari
yılanın sırtından yüzülmüş deri gibi
koca devin karşısında
havlu atmış boksöre hakemim
darbe gören yıllarımla
intihar arifesinde
gülen gözlerimin ne anlamı var
ne anlamı olaca ki
ey vah!diyerek.
4-6-2009
ist
19-5-2009
İST
5.0
50% (5)
4.0
30% (3)
3.0
20% (2)