5
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1458
Okunma

Gözleri olmayan
Bakması olmayan bir mutluluğun
Kıvamına gelmişken
Lal bir şarkıyla söylendim
Sağır elimi ağzıma kapatarak
Niyetimi
/
Her aşk gibi değilmiş derdim
Sanki bir yeni icattım sevmenin üzerinde
Keşfedilmemiş kanıtlarımla
Sanki uçsuz bucaksız değilmiş gibi tüm aşklar
Bir taş sırrına emanettim
Kördüğümlü dudaklarımdan başlayarak
Açtım ertesi günün sevinçlerini
Ben kederlerin reisi bir kaygıyı
Ürpertici gövdemde taşıyarak
Ancak büyüdüm
Filizlenmiş bir aşkın peymanesinde
İşte ucube gibi dellenen sesimle söylediğim budur
Ben figanımı kendimden yontarken
Sırrına ermek için hevesimin
Günahın kıyılarına vurarak bizzat kendimi
Gölgemin çekmeden daha
Yeni bir aşkın efendiliğinden
Bağışıklık kazanmış değilim hala
Kemale ermiş vakitleri yaşamışlığıma rağmen
Hiç hazır ol(a)madım aşka
Hainlik değdiğinde bin aldatılmışlıkla
Zerremi esirgemiş de değilim
Bu ıssızlık katreleriyle
Aşıldım dağlarımı
Ateşin kibrine sığınarak
Ve erli kelimelerle konuşarak
Külüme üflenen nefeslerin dirilteni oldum
Ben aşkın geçitlerinde tükenirken
Bir faslı hazanla son buldum
Şımartılmış bir çiçeğin şebnemliğinden
Tedavüle konularak