26
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
3716
Okunma

Herkesin bir hikayesi var.Ya sizinki ne?
güneşi gören aydınlık gecelerde
uzanıp kızgın kumların üzerine
sana şiirler yazmak isterdim,sayfalar dolusu
anlatmak isterdim,kurşunsuz bir gecenin güzelliğini
bir kuş cıvıltısını mesela
mesela ay ışığını,güneş ışığına neden tercih ettiğimi
ama;yazmak için kalemi diklediğimde
kırmızı mürekkebim boşalıyordu,kelimelerim yerine
yüzüm buz kesiyor,katılığında gecenin
güneş görmeyen papatyalarım,soluyordu bir bir
ve bir demet hercai gül uğruna
kurşunlar sıkıyordum körpe bedenlere
Mecnun’un Leyla’yı kaybettiği yerde
Allah aşkına,bitsin bu işkence
çözüver zamanın prangalarını
dakikalar yıl olmaktan çıksın artık
sustur avluda çalan dokuzuncu senfoniyi
ve hiç değilse bir kere
bir kere çöz kefenimi
o kapkara gözlerinle,son bir kez
yani;ilk kez bak gözlerimin içine
ve gördüklerini fısılda,sağır kulaklarıma
sen de bilirsin
ben,sır tutmasını iyi bilirim
ama biliyor musun bilmem
gözlerinden daha kara
kaç sırrı götürüyorum mezara
biliyor musun,benim ölümüm
kaç kurtuluş müjdesi veriyor
insan denen onca mahlukata
ve nihayet,güneşi gören
aydınlık bir gecenin ardından
elveda diyorum,yaşayamadığım onca yıla
elveda,kırık dökük oyuncaklarım
hurma ağacında asılı kalan gömleğim,elveda
öpemediğim kızlar,yaşayamadığım aşklar
okuyamadığım kitaplar
yazamadığım şiirler,yazılar
tadamadığım yemekler
göremediğim şehirler
ve gördüğüm tüm hayaller,elveda
aslında,bu yaşananlara bakınca
puştluğunu anlıyorum dünyanın,az da olsa
anlıyorum,Adem ve Havva’nın
cennetten neden kovulduğunu
tadamasam da o yasak elmalardan
gider ayak hissetmesem de ayaklarımı
beni götüren sandalın kürekleri hala avuçlarımda
ama;arkamdan sandalı iteleyen
bu nur yüzlü adamlarda kim
kim dokunuyor kıpkırmızı kefenime
bu tekbir sesleri de ne
nereye gidiyorum ben
adresim nere,bilmiyorum
ama doğru yönde olduğumu çok iyi biliyorum
belkide en çok bu nedenle kızıyorum kendime
bir kuş lastiği ve bir küçük taşla
alt ettiğim onca demir yığını
asasına tükürdüğüm cehennem zebanileri
ve gırtlağını sıkacağım şeytan ortakları
görüyor musunuz;ağlıyorum işte
ağlıyorum göğsümdeki kefere kurşunla
gözlerimde hala barut isi
burnumda o pis koku
kin değil sol yanımı besleyen
kan değil sol yanımdan boşalan
sadece acıma hissi...