Odam dört mevsim kitap
Kağıt serili düşünceler duvara dizili
İçlerinde gizli duygular çiçek resimleri
Yedi gün uçuşan kelimelerde arıyorum
Hepliğim bitiyor hiçliğime
Yeri geliyor şiir hıçkırıyor aklım

Merhameti sakız ağzıyla ne çok dinledim
Göğün mazeretleri yok artık gözümde
Bedeli ödenmiş her bedenden kan sızıyorken
Ömrüm Filistin’e eklensin istiyorum

İfşa ettim ya kendimi
Artık korkmaktan da korkmuyorum

İyi niyetli değilim bu günlerde
Gösterişli kelimelerle konuşuyor yukarısı
Teyakkuza düşüyor ayaklarım
İsyanı var edecek kavramlar arı-yorum
İsyansa yuvarlandıkça sesimde büyüyor

Asıl gölgeleri seçiyorum perdeden
Benim yanımda duran artık korkusu değil ölümün
Şu mavi iz ihanet şu da yeşil giysili kavga barış
Filistin’de çok olanı bölüştürüyorum size dünya
İsrail kadar vebaldir üzerinizde dönen hayat

Can yakan ateşini
Üşüyen dudaklarıyla konuşuyor
Baba olmak bu kadar suç olmamışken
Her mevziiden taptaze hayatlar dökülüyor
Baba konuşuyor odamın her yerinde
Bana da durup durup
Düşünmek günahı düşüyor

Göğün yırtıklarından düşmüyor artık yıldızlar
Hercai bir muziplikle de kaymıyorlar ki
Bir tebessüm var etmek için yorumlayayım rüyalarınızı
Kan barut kokusu ve toprakla yoğrulan canlar
Engel oluyor dilime

Kendiyle hasım bir insanlık eriyor gözlerinden
Filistin açıyorken kolları kırılan bir çocuk çığlığında

Odam dört mevsim kitap
Kağıt serili düşünceler duvara dizili
İçlerinde gizli duygular çiçek resimleri
Yedi gün uçuşan kelimelerle aranıyorum
Hepliğim bitiyor hiçliğime
Yeri geliyor şiir hıçkırıyor kalbim