6
Yorum
1
Beğeni
0,0
Puan
1314
Okunma

piraye’ye
kim olduğumdan yola çıkana
penceremden bakıyorum
kör sokağın erguvanına kazıyorum sözcükleri
aklanan yıllara, kaçan baharlara
su kuşlarının solfejinden hüzün yazan kadının
gem vurulmaz ritmine ağıt yakıyorum
aksak dizelerde sırdaş sancılarla
tarlamda biçilen isyanlar
törensiz gömülen anılar
ne kadarını bıraktıysa geride
kovalanırken düşen yıllar
çorak vaktin nadasında
dillenmek için çırpınıyorlar
her portrede nakaratlarla
siluetlerimizi sarmaşdolaş yakalıyorum
kanatlanıyor piyanolar
mırıldanıyorum dudak safında
arındığım nehir daha hızlı akıyor
ne varsa unutulmuş, söylenmedik
bilemediğim
ne varsa çizemediğm
tüm kırmızılar, maviler, yeşiller
balta girmemiş orman iffetinde
saklı kalmış ahenkler
çalakalem açıyor
adandığım çiceğin beyazlığında
gözlerinden düş ayıklıyorum
olmadık renkler ışıyor kuytuma
mahur şarkıyı fısıldayarak
haykırıyorum sır’sıklam bedenlerimizden
bir düet kalsın geriye
majör vurgularla sonsuzluğa çalınan
bitimsiz senfonimin minör zamanlarında..