4
Yorum
0
Beğeni
0,0
Puan
1552
Okunma

aşkınızdan artakalan yaralı hayvan. ben
dağlara sığınan göllerin sıkıntısıyla
uyanıyor her gece çöl sesi duyuyorum
yurt diyorsunuz yurttaşlık ödevi mi ne
dağlara düşerken ateşböcekleri, ölüme
kaskatı o çığlık gibi kırıyorum kendimi
ve yaralı son bir hayvan gibi soluyorum
günahına cehennem o kefende yanıyor
yurt lanetine sürgün dalgın bir ırmak
kanıyor içine akıyor kendine kırgın
dağlara sığınan göllerin sıkıntısıyla
sual ediyor doğrulup söylemek istiyor
rüzgar kadar mı yıldızlar kuşlar kadar
unutmak isterdim nereli olduğumu
unutmak isterdim hep unutalım isterdim
besso na bıqendo na gon bıqendo na..
utanır ama halk çığlığıyla yaralı yanım
gece yine ölümle çöker o ay kokusuna
yıkılır iniltisi üstüme o dağ rüzgarının
kanlıdır o ağır bir orman yangınıdır
sual eden ölüler bile konuşmak ister
unuttuk nereli olduğumuzu ölünce biz
unutur musunuz siz yaşayan divaneler
saçlarında asılmışların aklaşan ömrüyle
buhura sızan bu kan uğultusu içindeki
ay yoksunu gece kadar bahtsız halk
yırtılırken damarları bir mermerin bile
kan ısırıyor çocuklar karpuz içlerinden
bu rüzgar bu iççekişimden
dilim lal ve sağır çığlığı kalbim kırmanç
dağlara sığınan göllerin sıkıntısıyla ahh
ezik bir çocuk sesiyim şimdi uzak bir kreşte..