1
Yorum
10
Beğeni
5,0
Puan
54
Okunma
(Bir Gazel Denemesi)
1.
Çöktü içime geceden bir ağırlık, kâr kaldı
Bir ömrün elinden bana yalnız zarar kaldı
Ne dokunsam çözülür, ne tutsam dağılır
Avucumda dağılan sessiz bir diyar kaldı
Göğe baktım, yüzüme kapandı yıldızlar
Bakışımda körleşen uzun bir bahar kaldı
Söz dedim, dil utandı, ses geri çekildi
Boğazımda düğümlenmiş bir ikrar kaldı
İnandığım ne varsa kendini geri aldı
Eşiğinde beklediğim kapılar kaldı
Zamanla aramda açıldı kara bir mesafe
Ne adım ileri vardı ne de karar kaldı
Bir iz sürdüm içimde, çıkmadı bir yola
Dönüp dolaşıp vardığım duvar kaldı
Sâkit Erdem der ki: yazgı dediğin bir darlıkmış
Geniş sandım her şeyi, bana bu dar kaldı
Gönlümde çözüldü ne varsa, inkâr kaldı
Bir ömrün hesabından bana tek borç: âr kaldı
2.
Yüksek sesle susmayı öğrendi bu dil
Söz gitti, geriye eğilmiş bir vakar kaldı
Her niyetim aynaya çarpıp dağıldı
Yüzümde çoğalan eski bir gubar kaldı
Kırıldı sabrın terazisi geceye
Tarttım kendimi, eksi bir ağırlık kâr kaldı
İz sürdüm hakikatin kurak yüzünde
Yol çekildi altımdan, yalçın bir diyar kaldı
Ne yakınlık ısıttı ne mesafe soğuttu
İki uç arasında donuk bir karar kaldı
Zamanla barışmak için eğildim çok
Belimde doğrulmayan ince bir hasar kaldı
İnanç dediğim şey külden bir harfmiş
Üfledim, avcumda dilsiz bir esrar kaldı
Sâkit Erdem der ki: yük dediğin adla başlarmış
Ad gitti içimden, sırtımda bu âr kaldı
Varlık söndü içimde, geriye inkisâr kaldı
Bir ömrün mîrâsından bana intizâr kaldı
3.
Niyet aynasında kırıldı bütün yüzler
Hakikatten elimde ufalanmış gubâr kaldı
Sesimle tartıştı karanlık, galip geldi
Dilim sustu, içimde eğilmiş vakar kaldı
Gecenin siciline düştü bütün adımlar
Yol gitti altımdan, önümde hisâr kaldı
Ümidin harfine değdi sabrın bıçağı
Kesildi mânâ, avcumda esrâr kaldı
Yakınlık eritti, mesafe taşlaştırdı
İki uç arasında donuk bir karâr kaldı
Zamanın terazisi şaştı bu bedende
Artı sandım kendimi, eksi bir kâr kaldı
İnanç dedim, kül oldu nefes değince
Üfledim, göğsümde dilsiz bahâr kaldı
Sâkit Erdem der ki: ad ağırdır, taşıyan incinir
Ad düştü içimden, sırtımda bu âr kaldı
Defter kapandı içimde, son satır kaldı
Bir ömrün eşiğinde sustu ikrâr kaldı
4.
Nefesle imtihan etti beni bu karanlık
Alıp verdiğim her şeyden bir izâr kaldı
Gözümden çekildi âlem, sesim içe döndü
Geriye kalbimde ağır bir vakar kaldı
Sabrın keskin ağzı değdi mânâya
Parçalandı söz, avcumda esrâr kaldı
Yakın uzak eridi, fark silindi
İki uç arasında donuk bir karâr kaldı
Zamanın kefesi şaştı bu bedende
Artı sandığım yerden eksi bir kâr kaldı
İnanç külle sınandı, üfledim geçti
Göğsümde suskun bir sonbahâr kaldı
Sâkit Erdem der ki: yol biter, ad yük olur
Yük indi omzumdan, içimde bu âr kaldı
Hak adını anınca çözülsün bu girift hâl
Bizden geçip gitsin yük; O’nda karar kaldı
5.0
100% (1)