3
Yorum
13
Beğeni
0,0
Puan
502
Okunma
aşkı
sokakta unuttum
bolca sukut bıraktım
kayıp bu kente ...
amaçsız sevdalardan teşekkül garip hislerimi
saatleri yarım kalan bir hikayeden
bahar çiçekleri arasında nefessiz kaldım
beni içinde hapsetme ihtimallerine isyan edercesine
zindanlarına büründüm
içimde başladı yolculuğum ...
beni an ile mutlu kılan vakitlere serzenişim
ruhumda bıraktıkları izleri geçmişten
alıntı anılarla üzerime yığılı.
tekamül evresinin bir alt basamağı yaşananlar
öylesine ki dönüşü yok ...
tılsımlı ışıklar misali kainatın büyük boşluğunda
öylece dönüp duruyorum.
ve sonra bir yel olup uzun koşularda,
saçlarını savurarak deniz kenarlarında
çocuksu hayaller çizebilmek
ıssız ada hasreti gibi,
iki palmiyenin arasında
saklasan da cismini gölgelere,
uzak vapurların dümen suyunda sadece ikimiz
isimsiz filikalar gibi kimsesiz,
attığımız her kulaçta nasıl uzaklaşıyoruz bilsen
yüreğime miras bırakılan yangın gecelerinden
bir yaz günü seherinden kopup gelen ateş
kavur aşklara duçar bu kalbi
gönülleri parçalanmış bedenlere sun
gözyaşlarının aktığı yerde isyanlara götür beni
bir kıran var orta yerde anlayamadığımız ama
ya benim umutlarım bozuyor
ya da sen söyleyebilsen.
biraz üşüdüm
işte ne oluyorsa düşlerin uykuya daldığı gecede,
bu çakıl taşlarından oluyor
her biri ayaklarımdan beynime doğru,
tarifsiz sancılar olup akıyor
yine ağlayarak devam ededursun hıçkırığım
yine ağlayarak saçılsın kızıllıklar bu kentin üstüne
semasında şimşeklerinden yol bulup iz süreyim
yağmurlar yağsın toprağına gözyaşlarımdan
cennet kadar uzun süren .
sonsuz bir huzura boğulsun bu fettan yürek
redfer