0
Yorum
1
Beğeni
5,0
Puan
3561
Okunma

saklı bir kentte yığılı en sırlı hatıralar
koca şehrin altında her adem ,zaman da kaybolmuş
yıkık dökük ,beyaz hayaller barındırır
en eski hazineler kapkara bir mahzende
o mahzenin her odasında bir ölüm
o ölümün yollarında mor ışıklar sendeler
lambaları yok mu mıhlanmış şu tabutun
en son kapısı sarhoş bir ruha aralandı
nuh devrinden kalma gıcırdayan sesi
toprağın sıcağına vurur soluklanan her nefesi
iblisin her şirretinden ifritler peydahlanır
avuçlarında kan ,vakit öldürür cellatları
ışık sızarken gecenin tenha sokaklarına
sessizliğin soğuk yalnızlığına
azrail görüntüsü oluşur karanlığın yüzü
hiç dinmeyen yağmurlara yıldırımlar karışır
beş parmağının her birinde bir tabut
bir tabutun içinde beş cesetli bir mezar
*
kıyametler kopar yedi kat dibinde yerin
alev dolu zindanları nar sıcaklığında yanar
yedi katına eş değer cehennem yangınları
bir beyaz kefen yeşilinden bir tabut
hayatla bir kez evlenilir bir kez giyilir can
her varlıkta bir beden, bir ölüm vuslatında
redfer
5.0
100% (1)