Kalbe zebun düştüm Leylim...

Makam-ı dergahına çıkınca hissiyat
Cennetten de cennet saydım cemalini
Bana sunulan vuslat-ül hüznü göremedim
Kirpiklerimin altına isabet edince cev bakışlar
Şarapnel tesirli bir etkiyle, vurulduğumu anlayamadım.

Leylim, hiçimi içine dökmeye geldim
Kabul et huzuruna, acımdan kaçmaya geldim
Dilersen recim, istersen haciz eyle ömrümü
Şeddeli aşkın manasından ayırma
Beşeri aşktan sana sığınmaya geldim.

Kalbe zebun düştüm Leylim...

Nasıl verdiysen, öyle al demiyorum
Kudret-i azametinden bahşedersin ümidiyle bu acize
Sarpında kaybettiğim takati bulmaya geldim
Ahvalimi sorma, kem aklım acze düştü
Recim olası hallerden divana böyle çıktım.

Leylim, yaşım henüz cen, aklı cehilim ben
Sana mahşer-i hesabı vermeye geldim de
Yüzüm yok, nasıl söylesem…
Elim boş, gönlüm sarhoş ve ruhum nahoş
Hangi beyitte temize çıkarayım kendimi?
Ayet ayet düşünüp, sure sure aradığım
Alnım ile seccade arasına sıkışıp durma!
Cinnet getirdi parmak arasında kalem
Batırıp soluma, düşeyim sağıma diyorum da
Rükuda akıttığım yaşları gusül edemedim daha...