1
Yorum
12
Beğeni
5,0
Puan
125
Okunma
kıyının sessizliği avucuma sızar
esneyen yara gibi bir rüzgâr
söylemeyince ıslanır kelimenin ucu
is tutmuş gök ağır
kör fener suya iner
tahtası terleyen iskele
tenimde tuz lekesi
içimde, ağzı dar bir kuyu
bir yerde taş susar, bir yerde su konuşur
kırık aynadan âheste yürür ışık
hatıra tenime sürtünür, paslı bir kesik
sızısı kıvrılır, geçmeyen bir dalga
çıranın kokusu karanlığı aralar
is kalır göz çukurunda
kuyuya eğilirim, yüzüm buhara karışır
kelimenin kemeri çatlar
kapı daralır, geçit genişler
rıhtımda serin bir uğultu
iplerde tuz, saçlarımda çıra külü
gömleğimde saklı bir sevi
heybemde şebnem kadar az
kapatılmış kapılar içimden gemiler taşır
küpeşte sakin parlar
köşe başında küçük bir ferah
sükût sıyrılır, su bizi hatırlar
gün, kendi adını fısıldar
5.0
100% (2)