12
Yorum
39
Beğeni
5,0
Puan
235
Okunma

“SANA SATIR ARALARINDA GİZLİCE BAHŞETTİKLERİM”
Gecikmiş Bahar
♥ Ruhumun takvimi unuttu artık
hangi ayın hangi umutla geldiğini.
Yıllanmış bir zemheri yorgunluğu bu,
pencerem buzlu cam, dışarısı hep aynı.
Güneş, sönmüş bir fener gibi asılı gökyüzüne,
ne ışığı yakar içimi, ne de buzları çözer.
Beklemek, en eski yasamdır benim,
kışın ömründen çalınmış bir sessizliğim.
♥
Düşlerimde bile kar yağıyor, anılar beyaz,
ve ben, yorgun bir nehir gibi akmak istiyorum
fakat kıyılarım donmuş, taş kesilmiş.
Söyler misin, ey gök, unuttun mu bizi?
Hiç mi kalmadı elinde yeşil bir müjde?
Sanma ki bu suskunluk, bir kabulleniş,
bu sadece, kırılmaktan korkan bir çiçeğin
toprağın altında titreyişi.
♥
Derken, avucuma bir damla ılık düştü,
ne yağmur ne de gözyaşı, bambaşka bir şey.
Küçük bir çatlak, gri betonun ortasında,
bir inatçı tohumun başkaldırısı kadar narin.
O tek dize, o titrek yeşil başlangıç...
Geciken bahar, kapıyı böyle çalar işte:
Gürültüyle değil, en sessiz, en umulmadık yerden,
bir soluğun sıcaklığıyla usulca sızar.
♥
Biliyorum, bu gelişi de çabuk geçecek belki,
rüzgar sert esecek, gece ayazı yakacak tenini.
Ama ruhum bir kez gördü ya o ilk ışığı,
Artık fırtına dinmezse bile, umut filizlendi.
Gecikmiş olabilirsin, olsun, yine de gel,
Sen, her kışın kalbinde sakladığı en kırılgan sır,
Ben, o sırrın açığa çıkmasını bekleyen sabırsız toprak.
♥
Kaç mevsimin rengi, solgun bir fotoğraf gibi kaldı?
Unuttum, deniz mavisinin gökyüzüne ne zaman karıştığını.
Şimdi her anı, cam bir fanusun içinde donmuş,
ne dokunsam kırılır, ne baksam ısınır.
Buz tutmuş bir gölün altındaki hayat gibi benimki,
dışarıdan hareketsiz, içeride çılgınca atan bir kalp.
Sen gelene dek, yaşamaktan çok, nefes almayı bekledim.
♥
Birdenbire değil, usul usul çözüldü düğüm;
Önce toprak koktu, o ıslak, eski ve derin koku.
Erimiş karların sessiz fısıltısı, çatılardan damlayan su sesi,
bir melodi gibiydi, uzun zaman sonra duyulan.
Günler uzadı, fakat gölgeler hala soğuktu,
sanki dünya, inanmak için bir kanıt daha istiyordu benden.
Ben de usulca eğildim o ilk çiçeğe,
ve söz verdim: Bu defa, geç kalmış olsan bile, inanacağım.
♥
Oysa içimde bir ses: "Boşuna! Yine aldanacaksın," der.
Eski hayal kırıklıklarının o paslı sesi.
Kaç kez yeşerttim de, bir ayaz vurdu,
kaç kez güvendim de, yeniden kar yağdı ocağıma.
Korkuyorum, kalbimi son bir defa açmaktan korkuyorum,
çünkü bu, artık yorulmuş bir bedenin son direnci.
Ama sen, o kadar saf, o kadar zorlu bir başlangıçsın ki,
Sana sırt çevirmek, en büyük ihanet olurdu kendime.
♥
Gecikmiş Bahar, hoş geldin.
Ne kadar kalırsan kal, ömrün kısa da olsa,
Bana sunduğun bu anlık sıcaklık için bin şükür.
Ben seni, telaşsız ve yavaş seveceğim.
Sanki her nefesin, bir daha geri gelmeyecekmiş gibi.
Biliyorum, gideceksin, yine o griye dönecek bu dünya;
Ama kalbimdeki bu filiz, artık kışa rağmen yaşayacak.
Çünkü sen, karanlıkta kalmış bir ruha
yeniden yaşamayı öğreten en kırılgan, en asil mühürsün.
Cemre Yaman
5.0
100% (18)