0
Yorum
4
Beğeni
0,0
Puan
75
Okunma
Bir dil yetmezdi sana,
Sessizlik anlatırdı her sızıyı,
Ne kadar konuşsam eksiliyordu kelime,
Her cümle bir çöl,
Her bakış bir susuz yolcu gibi.
Sen uzak değildin,
Ama adım atmamı engelleyen bir yazgıydın.
Dokunsam kırılacak sandığım,
Kırılsan da toparlayamayacağımdan korktuğum bir hâldin.
Ben istemeden suskunluğa çevirdin adımlarını,
Ve benim payıma düşen yalnızlık,
Kendi gölgesinde büyüdü.
Bildiğim ne varsa bıraktım geride,
Unutmaların kapısına bıraktım eski günleri.
Ama içimde büyüyen bir şey vardı;
Sana benzemeyen hiçbir şeye benzemeyen.
Elimi uzatsam kaybolacak kadar ince,
Kalbime değince dağılmayacak kadar gerçek.
Sen bir suyun akışında gizliydin,
Bense seni tutmaya çalışan bir avuç dert.
Dokununca bulanmasın diye susuz kaldım,
Parlasın diye karanlığa razı oldum,
Bitmesin diye kendimi yarım bıraktım.
Bir yol olsan yürürdüm ardınca,
Varsın sonu uçurum olsun.
Ama sen adım attıkça genişleyen bir sonsuzluk gibiydin,
Ne tamamlanıyor,
Ne bitiyordun.
Bir rüya olsaydın
Uyanmanın telâşıyla tutardım ellerinden.
Ama sen uykuya sığmayacak kadar gerçeksin,
Ve gün ışığında bile eksilmeyen bir gölge gibi
Geziyorsun içimde.
Saçlarımı geceye benzetmek isterdim,
Ama öğrendim ki karanlık saçta değil,
Senin gidişinin ardından kalan sessizlikte yaşıyormuş.
Gözlerine bakmaya kalksam
Üç nehir birden çağlıyor içimde,
Her biri başka bir yaraya,
Başka bir hevesin kıyısına taşıyor.
“Gel” demesen de
Ben her gün yeniden yola çıkan bir yolcu gibi
Sana varmaya çalışıyorum.
Sen söylemeden anladığım,
Anlattıkça suskunluğuma yenildiğim,
Git desen de kalbimden çıkaramadığım…
Sen adını söylemeden büyüyen bir yarasın bende.
Gözlerimde yankılanan bir ses gibisin;
Adını fısıldayan rüzgâr,
Ve her nefeste hatırladığım bir gölge.
Öylesine gerçek, öylesine dokunulmazsın ki
Senin yanındayken bile yalnızlığım büyüyor.
Ve her yalnızlıkta
Sana dair olmayan ne varsa yok ediyorum,
Sana dair olanı ise saklıyorum içimde.
Bir gün,
Belki gözlerim seni unutur,
Ama kalbim seni hep hatırlayacak.
Her zaman eksik, her zaman ulaşılmaz,
Ama yine de yanımda…
Sen, adını söylemeden büyüyen yara,
Ben, her defasında sana varamayan yolcu.
Ve bu hikâye
Ne dilde, ne gözde, ne gecede bitiyor…
Kadir TURGUT